Çubuk-Ankara Karayolu Esenboğa kavşağında meydana gelen kazada, Yıldırım Beyazıt Anadolu Lisesi 11’inci sınıf öğrencisi Rabia Şeyma Sarıtaş’a (16) okula gitmek için karşı yola geçtiği esnada A.Y. yönetimindeki 06 DCA 474 plakalı araç çarptı. Hastaneye kaldırılan genç kız, yapılan tüm müdahalelere karşın hayatını kaybederken, araç şoför A.Y. gözaltına alındı.
GÖZYAŞLARI ORTASINDA TOPRAĞA VERİLDİ
Sarıtaş için Esenboğa Mezarlığı’nda öğlen namazını müteakip cenaze namazı kılındı. Genç kızın tabuta sarılı cansız vücudunun konutuna son defa getirildiği anlar ise yürekleri sızlattı. Kızını kaybetmenin acısını yaşayan baba Nuh Sarıtaş, “Babalık hakkım helal olsun kızıma. Ben ondan razıyım. Allah da ondan razı olsun. Allah yerini cennet etsin. Ben onu İslam üzerine yetiştirdim. Ruhu, yeri cennet olsun” kelamlarıyla kızını son yolcuğuna uğurladı. Rabia Şeyma Sarıtaş’ın naaşı, kılınan namazın akabinde gözyaşları ortasında toprağa verildi.
“İLÇEMİZDE BÜYÜK BİR HÜZÜN VAR”
Sarıtaş ailesini acılı gününde yalnız bırakmayan Çubuk Belediye Lideri Baki Demirbaş, “Kızımız, dün karşıya geçmeye çalışırken elim bir trafik kazası sonucu vefat etti. Ağır ve hareketli bir bölge burası. Burada üst geçit yapılmasıyla ilgili taleplerimizi, dilekçelerimizi 2020 yılında ilettik. Maalesef bir sonuç alamadık. Üst geçit olmayınca da bu türlü kahırlar yaşıyoruz. İlçemizde büyük bir hüzün var. Acı içerisindeyiz. Burası Çubuk-Ankara Karayolu’na ilişki noktasındaki mahallemiz. Maddi trafik kazaları da çok fazla oluyor. Önlem alınması gereken bir yol” tabirlerini kullandı.
“BURAYA ÜST GEÇİT YAPILMASI KÂFİ DEĞİL”
Mahalle Muhtarı Rıfat Fiyat da yolla ilgili gerekli düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirterek, “Burada daha evvel de büyük kazalarımız oldu. Dün de birisini yaşadık. Buraya üst geçit yapılması kâfi değil. O çizginin kapanıp, alttan geçit olması gerekiyor. Bu türlü olmazsa şayet ölümlü kazalar daima devam edecek. Her istikamette tehlike var. Bunun tahlile ulaşmasını istiyoruz. Yazılarımızı ilettik ancak uygunsuz olduğunu belirttiler” dedi.
“EŞİMİ VE ÇOCUĞUMU KAYBETMİŞTİM BU YOLDA”
Sarıtaş’ın hayatını kaybettiği noktada 12 sene evvel eşini ve çocuğunu kaybettiğini söyleyen Süleyman Yeni, “2011’de eşimle kız çocuğumu kaybetmiştim bu yolda. Tıpkı yerde tıpkı biçimde. Kurban Bayramı gezisinden geliyorlardı. Karşıya geçerken hızlı bir araç ikisinin de canını aldı. Sorunun tahlili için talebimiz oldu fakat gelişme olmadı hiç. Transit geçen araçların alttan geçmesi, otobüs ve dolmuşlarında da üstte durması lazım. Işıklara da kimse uymuyor, dönüşlerde duran araçlar için çok tehlikeli” diye konuştu.
“15 YIL EVVEL KARDEŞİMİ TIPKI YERDE KAYBETTİM”
Aynı yolda kardeşini kaybeden Salih Fiyat ise, “15 yıl evvel kardeşimi tıpkı yerde kaybettim. Yeniden tıpkı biçimde oldu kaza. Süratli gelen bir araç, bisikletli kardeşime çarpmış. 14 yaşındaydı. Ondan sonra da kim bilir kaç kere kaza oldu. Güya kızımızı değil de, tekrar kardeşimi kaybetmiş gibiyim” halinde konuştu.
“ACISINI KİMSEYE AŞİKÂR ETMEMEYE ÇALIŞIYORDU”
Sarıtaş’ın arkadaşlarından Seda Küçük, “Sürekli yanına gidiyorduk. Öğretmenlerimiz de ders anlatmak için gidiyordu yanına. Derslerinden geri kalmasın diye. Okula 2 yıl gelmedi hiç. Onu memnun etmek için daima yanına gidiyorduk memnun olsun diye. Acısını kimseye belirli etmemeye çalışıyordu. Memnun görünmeye çalışıyordu. Çok güzel bir kızdı. Karıncayı bile incitemezdi” tabirlerini kullandı.