1. ERKEN YAŞLANMA
Aşırı şeker tüketimi cilt proteinlerine, kolajen ve elastine uzun müddetli ziyan vererek erken kırışıklıklara ve yaşlanmaya neden olabilir. Çok fazla şeker, bayan adet hormonlarının dengesizliğine de katkıda bulunabilir ve bu da çene çizgisi boyunca sivilceye neden olabilir. Şeker tıpkı vakitte daha az istek edilen bağırsak bakterilerinin ve mayaların da en sevdiği besindir ve çok fazla tüketmek, bedende istikrarsız bir bağırsak florasına ve tipik olarak egzama üzere cilt şartlarında görülen iltihaplanmaya yol açabilir.
2. DAİMA İSTEK
Şekerli yiyecekler bağımlılık yapar ve bizi tekrar tekrar baştan çıkaran süratli bir ‘düzeltme’ sağlar. Şeker oranı yüksek besinlerin, bağımlılık yapan ilaçlara benzeri biçimde dopamin salgılayarak beyindeki ödül yolunu aktive ettiği gösterilmiştir. Besin kromu, olağan insülin işlevini geri kazanmaya yardımcı olabilir ve desteğin, olağan kan şekeri düzeylerinin korunmasına katkıda bulunduğu ve şeker ve karbonhidrat isteklerini azalttığı gösterilmiştir.
3. DÜŞÜK ENERJİ
Glikoz bedendeki güç üretimi için gereklidir, fakat şekerli atıştırmalıklar tükettiğimizde ortaya çıkan iniş çıkışları deneyimlemek yerine kan şekeri düzeylerini istikrarda tutmak kıymetlidir. Şeker tüketiminin akabinde pankreas, glikozun hücrelere aktarılmasına yardımcı olmak için insülin salgılar, bu da bir güç akışı yaşayabileceğimiz manasına gelir. Bir defa tüketildiğinde, beden döngüyü tekrar başlatmak için daha fazla şeker gerektirdiğinden güçte bir düşüş yaşayabiliriz. Şeker tepesi ne kadar yüksek olursa, onu takip eden şeker daldırma sürecinin o kadar çok olacağını hayal etmek sıkıntı değil.
4. AÇIKLANAMAYAN ŞİŞKİNLİK
Daha az dilek edilen bakteri ve maya, sindirilmemiş besinlerimizi kolonda fermente ettiklerinde gaz üretirler. Makûs bakteriler bilhassa şeker yemeyi sever, halbuki zerzevatları seven yararlı bifidobakterilerin gaz üretmediğine inanılır. Çok gaz üretimi yemekten sonra ağrıya, rahatsız edici şişkinliğe ve gaza neden olabilir.
5. ZAYIFLAMIŞ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ
Bağışıklık sistemimizin yüzde 70’inin bağırsakta bulunduğunu ve yararlı bağırsak bakterileri tarafından desteklendiğini biliyor muydunuz? Bu nedenle, âlâ bakteri istikrarını korumak değerlidir. Bununla birlikte, şeker oranı yüksek bir diyet, daha az dilek edilen bakteri ve mayaları besleyecek ve sonuç olarak bağışıklık sisteminin ne kadar güzel çalıştığını etkileyecektir.
6. UYKUSUZLUK
Gece geç saatlerde şekerli yiyecekler yemek, yavaşlamaya ve bedeni dinlenmeye hazırlamaya odaklanmamız gereken bir vakitte güçte aceleye yol açabilir. “Mutluluk hormonumuz” olan serotonin, büyük ölçüde bağırsakta üretilir ve düzgün bir gece uykusuna yardımcı olmak için gerekli olan melatonin üretimi – “gevşeme” hormonu – için gereklidir. Uyumakta zorluk çeken biriyseniz, diyetinizdeki şekeri azaltmanıza ve bağırsaklarınıza karşı daha nazik olmanıza yardımcı olabilir.
7. KİLO ALIMI
Glikoz beden için değerli bir güç kaynağıdır, lakin çabucak güç olarak kullanılmazsa, beden fazlalığı karaciğerde, kaslarda yahut orta kısımdaki yağ olarak depolar. Biz avcı-toplayıcıyken glikoz depolaması işe yaradı, lakin günümüzde yiyecek külfeti nadiren sorun oluyor, bu yüzden ortalarda yağ olarak daha fazla glikoz depolamaya başlıyoruz.
Yumurtayı mangalda pişirmeyi denediniz mi? Yemeye doyamayacaksınız! İşte ızgara yumurta tanımı…
Test: Bir totem hayvanı seçin ve hangi saklı güçlere sahip olduğunu öğren
Bugün Terazi burcundaki yeni ay başlıyor! O burçların gözüne gül rengi filtre çekilecek! İşte pazar günü dikkat etmeniz gereken
Sıradan mısın dahi misin? Sıradan beşerler burada 5 yüz görüyor fakat siz kaç tane görüyorsunuz?
Onlar doğuştan başarılı! İşte sınıfta daima önde olan en başarılı burçlar…