Kurulması planlanan gelişmiş geri dönüşüm tesisinin, Honeywell’in UpCycle Process Teknolojisini kullanarak yılda 30.000 metrik ton karışık plastik atığı Honeywell geri dönüştürülmüş polimer hammaddesine dönüştürme kapasitesine sahip olması bekleniyor. Tesisin ömrü boyunca başlatma, devreye alma ve teknik dayanak hizmetleri de dahil olmak üzere ilgili mühendislik çalışmaları ve teknik hizmetler Honeywell UOP, tarafından sağlanacak.
Honeywell ve Biotrend Güç ortasında Türkiye’de gelişmiş plastik atık geri kazanımı konusundaki iş birliğinin başlangıcı niteliğindeki proje kapsamında, tarafların gelecekte yeni plastik atık geri dönüşüm tesislerinde iş birliğine devam etmeleri tasarlanıyor.
Biotrend Güç CEO’su Osman Nuri Vardı: Biotrend Enerji’nin atık idaresi konusundaki tecrübesi Honeywell teknolojisiyle desteklenerek Biotrend Enerji’nin sürdürülebilirlik çalışmalarına katkıda bulunacak.”
Biotrend Güç CEO’su Osman Nuri Vardı mevzuyla ilgili açıklamasında sürdürülebilir döngüsel iktisada yatırım yapan Biotrend Enerji’nin Türkiye’de atık idaresi bölümünün önde gelen oyuncularından biri olduğunu söyledi. Kelamlarını “Honeywell ile birlikte bu alanda kesime öncülük edeceğimize inancım tam,” diyerek sürdüren Vardı, “Biotrend Enerji’nin atık idaresi konusundaki tecrübesi Honeywell teknolojisiyle desteklenerek Biotrend Enerji’nin sürdürülebilirlik çalışmalarına katkıda bulunacak.” halinde konuştu.
Dünyada mevcut teknolojiler ile mekanik ayırma tesislerine gelen atıklardan plastik geri kazanım oranı limitliyken, Biotrend halihazırda mekanik olarak geri dönüştürülmüş materyallerin sırf küçük bir kısmını geri kazanabiliyor. Bununla birlikte, birtakım plastik atıklar kontaminasyon ve plastik üretiminde kullanılan boya ve katkı unsurlarının neden olduğu belli proses kısıtlamaları nedeniyle mekanik olarak geri dönüştürülemiyor. Mekanik olarak geri dönüştürülemeyen plastikler halihazırda ya Atıktan Türetilmiş Yakıta (ATY) dönüştürülüyor ya da katı atık alanlarında depolanıyor.
Honeywell UpCycle Process Teknolojisi’nde de kullanılan kimyasal geri dönüşüm sayesinde işlenebilen plastik atıklar çeşitlenirken, Biotrend’in döngüsel materyallerin geri kazanım hacimlerini artırma uğraşları da destekleniyor.
Honeywell Türkiye, İsrail ve Orta Asya Lideri Uygar Doyuran “Honeywell’in UpCycle Process Teknolojisi, Biotrend’in global bir sorun olan plastik atık problemine ait Türkiye’de çalışmalar yürütmesini sağlayacak” açıklamasında bulunarak, “Türkiye, geri dönüştürülebilen plastik çeşitliliğini artırabilecek. Bu da yeni plastik üretimi için fosil hammaddelerin bir kısmına alternatif getirme potansiyeli sunuyor” halinde konuştu.
Bugünkü duyuru, Honeywell’in ABD, İspanya ve Çin’deki son duyurularına ek olarak UpCycle Process Teknolojisi’nin kullanım alanını daha da genişletiyor.
Türkiye’de entegre atık idaresi kesiminin öncüleri ortasında yer alan Biotrend Güç, Türkiye’deki ön lisansı alınmış ve yatırımları devam eden tesisler ile birlikte 18 tesisinde yılda 4.500.000 ton atık işliyor. Biotrend Enerji’nin faaliyet alanları ortasında atık ayırma, atık bertaraf, atıktan türetilmiş yakıt (ATY), atık yakıt hazırlama ve tedarik, organik gübre (kompost), buhar satışı, seracılık ve karbon sertifikası yer alıyor.
Honeywell’in UpCycle Process Teknolojisi, atık plastiği RPF’ye dönüştürmek için sanayi önderi moleküler dönüşüm, piroliz ve kirletici husus idaresi teknolojisinden yararlanan ve daha sonra bunu yeni plastikler oluşturmak için kullanılan hazır bir teknolojidir. UpCycle Process Teknolojisi, geri dönüştürülebilen plastik cinslerini, renkli, esnek, çok katmanlı ambalajlar ve polistiren dahil olmak üzere, olağanda geri dönüştürülmeyecek olan atık plastiği de içerecek formda genişletiyor.
Honeywell, 2035 yılına kadar faaliyetlerinde ve tesislerinde karbon nötrlüğü sağlamayı taahhüt ediyor. Bu taahhüt, şirketin operasyonlarının ve tesislerinin sera gazı yoğunluğunu kıymetli ölçüde azaltma konusundaki sicilinin yanı sıra müşterilerinin çevresel ve toplumsal amaçlarına ulaşmalarına yardımcı olan onlarca yıllık inovasyon geçmişine dayanıyor. Honeywell’in yeni eser sunumu için araştırma ve geliştirme yatırımlarının yaklaşık yüzde 60’ı, müşterileri için çevresel ve toplumsal sonuçları uygunlaştıran eserlere yöneliktir.