Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum açıklamasında şu sözleri kullandı: “Bugün Ankara Genç İş Adamları Derneği’mizin katkıları ile düzenlediğimiz Endüstride Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilir Kalkınma Paneli için bir ortadayız.
İklim değişikliğinden kaynaklı afetler dünyamızda biraz daha tesirini artırıyor ve dünyamızı biraz daha yaşanamaz hale getiriyor. Pek çok çevresel toplumsal, ekonomik meseleye yol açan iklim değişikliği global bir sorun olarak karşımızda duruyor. Susuzluk tehlikesi kapımıza dayandı.
Göllerimizde, kentlerimizde kuraklığı net bir biçimde hissediyoruz. Şu anda yaşadığımız kuraklık meteorolojik bir kuraklık. En son 2008 yılında bu türlü bir kuraklıkla karşı karşıya kaldık. Su kaynaklarımızda önemli oranda azalma yaşandı tarım faaliyetlerinde ve üretimde girdiler ve maliyetleri artıran, önümüzdeki süreçte bu suları dahi bulamayacağımız bir tasaya sevk ediyor.
Ülkemiz insan ile tabiat ortasındaki istikrarın kaybolmasında sorumlu değildir. Avrupa’nın gelişen ülkelerin hoyratça endüstrileşmeye başladığı devirde çok daha büyük bir coğrafyaya hakim olan Osmanlı sahiden çok kıymetli kararlar almış. Savaşta dahi ecdadımız etrafın, tabiatın ziyan görmemesi ismine o hassasiyetle hareket etmiş.
Kişi başı gelirimiz artıyor, endüstrileşme ile birlikte ihracatımız artıyor. Bu anlayışla biz geleceğimize hoş bir Türkiye bırakmak istiyorsak bu fırsatı bizim için pahalandırmak ismine kıymetli adımlar atmak durumundayız. Milletlerarası seviyede kabul gören sıfır atık anlayışımız bu anlayışın değerli bir nişanesidir.
Dünya etraf hareketine Türkiye’nin bir armağanı olan bu manada sıfır atık hareketi vicdanlı bir hareket olarak başlayıp 5 yıl üzere kısa bir mühlet içerisinde çok büyük muvaffakiyetler elde etti.
30 Mart günü de tüm ülkelerin kabul ettiği bizim için de değerli gurur vesilesi 30 Mart sıfır atık günü olarak ilan edildi. Artık global seviyede oyun kurucu olan ülkemiz sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye yüzyılına güçlü bir giriş yapmıştır.
Bakanlık olarak gerçekleştirdiğimiz yeşil kalkınma yolunda Türkiye istişare toplantısında uğraşımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.
Ulusal katkı beyanı aslında bu manada çok kıymetli beyanımızda biz yeni bir gaye belirledik. 2030 yılında ülkemizin gerçekleşecek emisyonları ile ilgili artıştan yüzde 21 azalış olarak açıkladığımız amacı 2 kat arttırdık yüzde 41’e yükselttik. 2030 yılına geldiğimizde Türkiye olarak 500 milyon ton emisyonun oluşumunu engellemeyi hedefliyoruz.
1 Ocak 2023 tarihinden itibaren 5 bin metrekare inşaat alanına sahip tüm projelerde tüketilen gücün yüzde 5’ini yenilenebilir güçten karşılanmasını mecburî hale getirdik. 2025’e geldiğimizde bu oran yüzde 10 düzeyine çıkacak.
Dün 24 Ocak Malatya sarsıntısının yıl dönümüydü. Kastamonu, Bartın’da seller yaşadık, Antalya’da yangınlar yaşadık. Vatandaşlara kelamlar verdik, konutları bitirdik. Sanayi siteleri yandı, yenilerini yaptık ve vatandaşımıza verdiğimiz kelamları tuttuk. 45 bin bağımsız kısımdan oluşan sanayi sitesi, konutların inşasını gerçekleştirdik.”