Dr. Hasan Çağlar Gürol- Günümüz dünyasında yeni kuşak bağımlılıklar aldı başını gidiyor. Alışılmış ki internet, akıllı telefonlar, tabletler, toplumsal medya artık hepimizin hayatının değerli ve gerekli bir modülü lakin günün büyük kısmını kapsaması bizi gerçek dünyadan uzaklaştırıyor. Sanal kişilikler, sanal ilgiler ve manipülasyonlar öncelikle çocuklarımız olmak üzere, hepimizin başını karıştırıyor. Hele kişi bilgisayar, telefon başında harcadığı vakti denetim edememeye başladığında bağımlılığın ruhsal boyutu çalışıyor demektir. ‘İstediğim vakit bırakırım’ inancı bağımlılığın inkârı olarak karşımızdadır. Toplumsal medya bağımlılığının muhtemel berbat yanları şunlardır:
*Düşük öz itimat (başkalarının hayatı daima daha düzgün algısı).
*Artmış izolasyon ve yalnızlık.
*Anksiyete ya da depresyon.
*Sosyal anksiyete rahatsızlığının başlangıcı.
*Hep bir şeyler kaçırıyorum hissi.
*Bozulmuş uyku tertibi (özellikle yatmadan evvel ekran maruziyeti).
*Azalmış fizikî aktivite ve sıhhatimize tesirleri.
*Kötü notlar, çalışma tertibinin bozulması, vakit algısının değişmesi.
*İş performansında azalma.
*Empati yeteneğini kaybetme.
*Gerçek hayattaki münasebetlere kıymet vermeme.
*Tedaviye takviye tavsiyeler
Oyun ve toplumsal medya kullanımında zaman hudutları koyun. Örneğin iş ya da okul sonrası akşam (yatmadan en az iki saat önce) yarım saat ya da en fazla bir saat.
*Kızgın, hudutlu, depresif hissettiğimizde toplumsal medya ya da oyun bağımlılığı artıyor. Bu his durumlarında yürüyüşe çıkın, müzik dinleyin.
*Sıkıldığımız ve yalnız kaldığımız vakitler bağımlılıkları arttırır. Kitap okuyun, bir hobi edinin. Tutkuyla bağlanacak, keyif alınacak bir şeyler bulun.
*Kendinizi kimseyle kıyaslamayın. Toplumsal medya yanlışlı bir algı sonucu tüm hayatlar benimkinden uygun hissiyatı yayıyor.
*Ailenizle, arkadaşlarınızla daha çok vakit geçireceğiniz planlar yapın. Fizikî olarak birlikte olmak sanal dünyadan daha yeterlidir.
Tıbbi açıklaması ve tahlil yolları
Bağımlılığın toplumsal, biyolojik, genetik ve davranışsal sebepleri vardır. Tahlil için yaklaşım da tüm sebepleri kavrayıcı olmalıdır. Bize zevk veren davranışlar beyin ödül merkezinde dopamin artışına neden olur. Bağımlılıklarda ödül merkezinden çokça dopamin salgılanarak bireyde haz düzeneği uyarılır. Haz hissini devam ettirmek isteyen kişi adım adım bağımlı olur. Bu kolaylaştırılmış anlatımın bilakis bağımlılık olayı biyokimyasal ve fizyolojik açıdan çok sayıda anatomik bölge, enzim, hormon, nörotransmitter ve opiad içeren büyük bir matematik denklemi üzeredir. Sabırla bu denklemi çözmeli ve çocuklarımızı da kendimizi de özgürleştirmeliyiz. Yaklaşım alkolde de sigarada da öteki bağımlılıklarda da benzeri.
Bağımlılıkta öncelikle kişinin derin bir öyküsünü alıp çocukluğundan itibaren travmaları, ruhsal blokajları, ilgisizlik, sevgisizlik, yalnızlık, değersizlik üzere durumları saptanmalı, kişinin tüm resmi çıkarılmalıdır. Zira üzerinde çalışılacak dopamin, opiadlar, serotonin üzere biyokimyasal farklılıklar kişinin o güne kadar hayata baktığı gözlüğün sonucudur. O gözlük ne kadar lekeli, çamurlu ise algı o kadar bozuktur. Uzun mühlet yanlış algıyla hayata bakmak ise kişiyi bazen bağımlı yapar, bazen de kronik bir hastalığın tabanını hazırlar.
Farklı yaklaşımlar
Tedavide birçok farklı yaklaşım mevcut. Ben anlattığımız bu tabanı dengeleme ve temizlemede homeopati, biorezonans, Eriksoncu yaklaşımla hipnoterapi ve akupunktur tedavi yaklaşımlarını kullanıyorum. Bağımlılığın derecesine nazaran tedavi mühleti 1-6 ay ortası değişiyor. Bu şiddetli ve uzun bir süreçtir. Ümitsizliğe kapılmadan sevdiklerimizin takviyesiyle bu yolda kararlı bir biçimde ilerlemeliyiz. Daha ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz Instagram hesabımız @drhasancaglargurol ve 0536 725 5454 numaralı WhatsApp çizgisinden bizlere ulaşabilirsiniz. Sevgi, sıhhat ve huzurla kalın.