AYDIN HASAN/ YAVUZ ÖZDEN- Hatay’ın merkez ilçeleri Antakya ile Defne, sokak ortalarında kurulan çadırların da büyük ölçüde taşınması ile terk edilmiş bir görünüme bürünmüş durumda. Mahallelerinde polis, bekçi ve komandolar yağmaya karşı daima nöbet tutuyor. Enkaz kaldırma çalışmaları ise planlı bir biçimde sürdürülüyor.
6 Şubat zelzelelerinin neden olduğu yıkımları; Kahramanmaraş merkez, Pazarcık, Nurdağı, İslahiye, Adıyaman merkez, Tut, Gölbaşı üzere yerleşim ünitelerinde müşahedeyle imkanımız oldu. Sarsıntının kentin siluetinde neden olduğu ürkütücü yıkıma en fazla Hatay’ın merkez ilçelerinde şahit olduk. Zelzele bölgesinin birçoklarını gezenlerin ortak kanaati; “Depremin gözle görünen tesiri en fazla Hatay’da olmuş” biçiminde. Belen geçidinden çıkıp Serinyol’dan kente yanlışsız yol aldığınızda, sarsıntının yıkıcı gücünü yolun iki tarafındaki ağır tahribattan anlıyorsunuz. Kentin merkezinde yanlışsız yaklaştığınızda eski taş binalarda bile tahribat açıkça görülüyor.
Kanaviçe işlemeli örtü
Defne ilçesinin mahalle içlerine derin bir sessizlik hakim. Mahalle ortalarında bekçi ve polisler, ısınmak için yaktıkları teneke ateşi başında nöbet tutuyor. Bazen de devriyeye çıkıyor. Kentin kimi noktalarında ise güvenliği komandolar sağlıyor. Asayişe bu derece ehemmiyet verilmesinin nedeni, hasarlı binalarda ve enkazlarda hala bedelli eşyaların olabilme ihtimali. Lokal yetkililer, bölgede halkın bir kısmının tasarruflarını banka yerine altın yahut döviz olarak meskeninde sakladığını belirterek, “Enkazdan kıymetli eşya bulununca tutanak tutuluyor. Emanete veriliyor. Bir kasa bulunmuştu. Sahibi, kasanın kendisine ilişkin olduğunu kanıtladı ve teslim aldı” dedi. Polislerin nöbeti, harabe binalar ile enkazlardan oluşan mahallelere gecenin ürpertici sessizliği indiğinde de sürüyor.
Bir enkazın içinde Hatice Şenser, kızı ile birlikte moloz döküntülerin ortasından kumaş kesimleri çıkarmaya çalışıyordu. Kızı, kanaviçe işlemeli bir örtüyü eline alarak, “Bu babaannemin” dedi. Hatice Hanım, “Eşimin annesi, burada oturuyordu. Sarsıntıdan sonra Ankara’ya kardeşlerinin yanına gitti. Biz de Lüleburgaz’a. Cenazemiz için geldik. Kızım, enkazda babaannesinin kimi eşyalarını buldu” diye konuştu.
Kentin ortasından geçen Asi Nehri’nden daha çok eski yerleşimlerin olduğu karşı tarafa geçişler iki köprü üzerinden yapılabiliyor. Antakya’nın tarihi noktalarından Kurtuluş Caddesi, artık iki taraflı enkazlar ortasında tozlu bir patika üzere duruyor.
Örnek çadır kent
Hatay etrafında 77 çadır kent bulunuyor. Bunlar içinde yer alan savunma sanayiinin devlerinden ASELSAN’ın çadır kenti, büyük şirketler için örnek olabilecek nitelikte. Kurumlar çoklukla çadır kenti kurduktan sonra AFAD’a devrediyor. ASELSAN, evvel alt yapısını oluşturarak, kurduğu çadır kentin işletmesini de kendi yapıyor. Yeri mıcır dolan alandaki 86 çadırda 388 kişi barınıyor. Mutfağında her gün üç öğün yemeğin çıktığı çadır kentte, elektrikçiler bile Ankara’dan gelmiş. Yıkama için kullanılan su, açılan kuyudan temin ediliyor. Alanda AFAD’tan yalnızca koordinatör yöneticiler bulunuyor. Aselsan dışında ortaöğretim çağındaki gençlerin eğitimi için de, Ulusal Eğitim’in öğretmenleri geliyor. Anaokulu eğitimi, ASELSAN’ın kreş öğretmenleri tarafından veriliyor. Kreş çadırında, sabahları anaokulu öğrencilerine eğitim veriliyor. Çocuklar, büyük çadırda eğitimin yanı sıra oyun da oynuyor.
Valilik planıyla çalışmalar sürüyor
Ağır hasarlı binaların yıkımı, enkazların kaldırılması ise valilik tarafından belirlenen plan dahilinde sürdürülüyor. Plan kapsamında dün Antakya’nın Gazi, Ekinci, Ovakent, Ürgen Paşa Mahallelerinde yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları yapıldı.