Türkiye’de İhracatçı Birlikleri ortasında sürdürülebilirlikte öncü Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), pak güç bölümünün daha güçlü bir halde temsili için Türkiye’nin birinci Pak Güç Ekipman ve Hizmet İhracatçıları Birliği’nin kurulması teşebbüslerini sürdürüyor.
EİB Koordinatör Lideri Jak Eskinazi, “Uluslararası Yenilenebilir Güç Ajansı’nın (IRENA) bilgilerine nazaran dünyada yenilenebilir/temiz güç üretim kapasitesi 2022’de 295 GW (yüzde 9.6) arttı. Bu kapasite artışının 141 GW’lik kısmı (yüzde 48’i) Çin’den geldi. Türkiye’deki artış ise 2.8 GW yani dünyadaki artışın yüzde 0.9’u. Dünya güneş gücü teknolojisi ve üretim kapasitesinde Çin’in başat pozisyonu giderek daha da ağırlaşıyor. İzmir, Türkiye’nin rüzgar gücü konseyi gücünün yüzde 17’sine sahip. Bilhassa Aliağa, Bergama, Çandarlı, Dikili, Menemen’de pak güce yönelik yeni jenerasyon yatırımlar kelam konusu. İzmir’in Kuzey aksının çok yakında pak güç imalatında merkez olacağını net bir halde söyleyebiliriz” diye konuştu.
TEMİZ GÜÇ EKİPMANLARI İHRACATI YILLIK 1,5 MİLYAR DOLAR SEVİYESİNDE
“ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI LAKİN PAK GÜÇ İLE MÜMKÜN”
Jak Eskinazi, “2030’a kadar 40 GW güneş, 30 GW rüzgar kapasitesine ulaşmak Türkiye’nin elektrik üretiminde dışa bağımlılığını yarıya düşürecek. Şu anda güneş gücü 9 GW ve rüzgar gücü 11 GW kapasitede bulunuyor. Güç bağımsızlığı lakin pak güç ile mümkün. Pak Güç Ekipman ve Hizmet İhracatçıları Birliği’nin kurulmasıyla firmalarımızın devlet dayanaklarından, tasarım ve marka teşviklerinden, yurtdışı pazarlama faaliyetlerinden, belgelendirme dayanaklarından faydalanmaları ve en kıymetlisi kendi problemlerini bir çatı altında tartışıp Bakanlık nezdinde takip etmelerini sağlayacağız” dedi.
“ÇANDARLI LİMANI DENİZ ÜSTÜ RÜZGÂR GÜCÜNDE ÜSSÜ OLABİLİR”
Başkan Eskinazi, başta Avrupa olmak üzere birçok ülkenin deniz üstü (offshore) rüzgar santrallerini kurup faaliyete geçirdiğinin altını çizerek, “Dünya Bankası raporuna nazaran; Türkiye’de belirlenen dört bölgede toplamda 54 GW deniz üstü rüzgar gücü konseyimi potansiyeli var. Bu kapsamda, İzmir ilerleyen devirlerde yapılacak karasal ve deniz üstü rüzgar santrali kurulumları açısından yatırımcılara değerli fırsatlar vadediyor. Temeli 2011 yılı Mayıs ayında atılan Çandarlı Limanı’nın kısa vadede liman olarak kullanılması yerine Türkiye’yi deniz üstü rüzgâr gücünde dünyanın en değerli üretim üssü yapabilecek bir merkez olarak kıymetlendirilebilir. Zira pak güç bölümü, heyetim için geniş alanlara gereksinim duyuyor. Aliağa’da ise geleceğin gücü olan hidrojen yüklü yatırımlar kelam konusu. İzmir, rüzgar gücünün yanı sıra Güneş, Jeotermal, Biyokütle, Hidrojen alanlarında da çok sayıda firmanın faaliyet gösterdiği bir kent” halinde konuştu.
“TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK YATIRIMCILARI BURADA”
Menemen Hür Bölge’de ve Bergama’da halihazırda pak güç bölümünde faaliyet gösteren yatırımcıları işaret eden Jak Eskinazi, “Bergama’da kurulan İzmir’in üçüncü özgür bölgesi BASBAŞ Batı Anadolu Hür Bölgesi’nde yeni büyük bir pak güç kümelenmesi oluşuyor. Menemen’de ise ikinci yeni özgür bölge kuruluyor. Dünyanın büyük oyuncuları bu lokasyonlara yeni yatırımlar yapacak. Ülkemizin 4 rüzgâr türbin kanadı fabrikasının dördü de İzmir’de. Birebir biçimde ülkemizin 7 rüzgar türbin kulesi şirketinin beşi İzmir’de faaliyet gösteriyor. İzmir, Ülkedeki tek Ar-Ge merkezine konut sahipliği yapan kent. Geçen sene rüzgâr gücü bölümünde ülkemizin birinci Ar-Ge merkezi İzmir’de faaliyetlerine başladı. İstanbul-Çanakkale Otoyolu ve Çanakkale Boğazıyla lojistik altyapısının güçlendirilmesi de büyük bir avantajdır” sözlerini kullandı.