Altılı masanın kendilerine tuzak kurduğunu savunan, 22 Mart’ta yaptığı basın toplantısında CHP başkanı Kılıçdaroğlu’nu ve HDP’yi ağır suçlamalarla maksat alan, son olarak da Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’na oy vermeyeceğini açıklayan Yavuz Ağıralioğlu, evvelki akşam ÂLÂ Parti’den resmen istifa etti.
Ağıralioğlu, GÜZEL Parti Küme Başkanlığı’na hitaben yazdığı dilekçesinde “Gördüğüm gerek üzerine DÜZGÜN Parti Üyeliğimden istifa ediyorum. Gereğini arz ederim” sözlerine yer verdi.
Ağıralioğlu, gelişmeler sonrası Meclis’te açıklamalarda bulunuyor:
* Siyasi çabam içinde partim ve partimin aidiyet duyduğu bu pakt içindeki konumum partime yük olmaya başlamıştı. İstifam bu türlü bir duyguyu barındırıyor. Cumhurbaşkanlığı ortak adaylığı iradesine imza atmadım, partimin oldu bitti ile karşı karşıya bırakılıp, emeklerin 3 5 günde heba edilmesine itiraz ettim. Dayatmayı kabul edilemez bulduğumu tabir ettim. Adaylığa da başvurmadım. Benim için faziletli olan buydu. Faziletli ve mecburî olan kısmı şurasıdır, açıklamalarımla partimin mutabık kaldığı siyasi yeri gölgeler haline geldim.
* Ben köprüyü geçmek için bir yanlışa dayı diyecek adam değilim. Kuralsız, ahlaksız, prensipsiz, ölçüsüz kazanmaktansa; mertlikle kaybetmeyi yeğleyen siyasi lisanı önceledim. Bize dayatılan, bu dayatmanın ardından memleketin en müstesna makamlarının şantaja maruz kaldığı gerçeğinin beni mecbur ettiği kararı verdim. İYİ Parti ile olan siyasi beraberliğimi nihayete erdiriyorum. Nihayete erdirdiğim şey, Âlâ Parti’nin kırmızı çizgisi olarak bildiğim şeyler. Kem kelam etmem, arkadaşlarımdır. Haklarını ihlal etmem lakin onlara kudret dilerim.
* Vazife değişikliklerinden sonra aldığım tavırlar ortadadır. 3 4 sefer misyon değişikliğine maruz kaldım, kimilerinin haberini basından öğrendim. Ben basından misyon değişikliğimi öğrendiğim iki seferde, kendimi çok kıymetsiz hissettim.
* Genel Liderden pazartesi günü randevu istedim. Bu türlü bir hassasiyet taşıyordum. Nihayetinde yol beraberliğimiz oldu. Misyonları yaparken de milletimizi utandırmadığımı, partililere yük olmadığımı düşünüyorum. Hiçbir mevkide ne milletimin ne partideki arkadaşlarımın utancı olmadım. Elimden geldiği kadar her şeyin en güzelini yapmaya çalıştım. İYİ Parti hakarete uğramış, ithama uğramış insanların partisidir.
* Gayrette edeceğiz fakat yenmek için devlet millet düşmanlarına tevessül etmeyeceğiz. Çocuklarımızın katillerinden bir şey ummayacağız. Devletini milletlerarası tertiplere şikayet etmeye kodlanmış FETÖ gibisi tertiplerin tazyiklerine maruz kalacak bütün boşlukları kapatacağız. Benim için zarurî bir fazilet olan istifa sistemini bu biçimde tabir etmek zorundayım. Ben de onlara yük olmadığım için istifa ediyorum. Siyasi değerlendirmelerim olacaktır.
“YAVUZ AĞIRALİOĞLU KÜRT’E, VATANINA BAĞLI ALEVİLERE KURBAN OLSUN”
* İhtimam gösterilmesini istediğim bir konu var; itirazlarıma husus olan şeyleri sıralarken bunların birtakım medya organlarında şöyle değerlendirildiğini duydum. ‘Ağıralioğlu, Kılıçdaroğlu’na Alevi olduğu için, HDP’ye de Kürtlere karşı olduğu için karşı çıkıyor’ diyorlar. Benim babam, dedem bu topraklara kalbiyle bağlı.
* Kim diyorsa ki Ağıralioğlu, Kılıçdaroğlu’na Alevi olduğu için, HDP’ye de Kürt olduğu için karşı çıkıyor, namussuzdur, alçaktır. Yavuz Ağrıalioğlu Kürt’e kurban olsun, vatanına milletine bağlı Alevilere kurban olsun. Ömrüm boyunca bu hatta duracağım.
* Bu hassasiyetimle siyaset yapmaya devam edeceğim. Bu hassasiyetlerim beni nereye götürürse, bana ne söyletirse söyletsin ne milletime ne menfaatlerine sırtımı dönmeyeceğim. Nerede durursam, nerede olursam hakkı haykıracağım. Nerede olursam kendi yanlışımdır diye bir yanlışı savunurken millete görünmeyeceğim.
* Hakkı hakkıma karışmış, benden yana hakkının olduğunu düşünen herkese hakkım helaldir. Alın terlerimiz birbirine karıştı. Değerli hayaller kurduk, emekler verdik. Omuz omuza olduğum ve her birini çok sevdiğim Uygun Parti ailesine, gösterdikleri sevgiye sonsuz teşekkür ediyorum. Onların hayallerine sadakat göstermek Türk milletine borcumuzdur. Lakin siyaset sıkıştığı vakitlerde yol ayrımına bizi getiren şey, sözümüzle daha evvel kendimizi bağladıklarımızıdır. Saygısızlık saymasınlar.
AYRINTILAR GELECEK…