SES tarafından Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde kurulan KESK dayanışma çadırında istekli çalışan temsilciler olarak yaşadıklarını ve bölgedeki izlenimlerini kamuoyu ile paylaşan SES İzmir Şube Temsilcisi Dilan Karabağ, “Herkes zelzele sonrasında temel gereksinimlerin çok geç ulaştığı, devletin bu bahiste geciktiği bilgisini verdi. Köy ziyaretlerinde merkeze daha yakın olmasına karşın Kürt ve Alevi köylerine bir ay sonra çadır geldiğini, merkeze daha uzak olan öbür köylere helikopterle gereç verildiğini, konteyner meskenler kurulduğunu öğrendik. Köylere yemek verilmediği üzere, gelen erzakın sonlu olduğu tabir edildi. Birtakım köylerde kendi imkânlarıyla konteyner getirebilen aileler de mevcuttu. Enkaz kaldırma süreci sırasında sağlam kapılarını yahut eşyalarını talep eden köylüye kapı ve eşyaları verilmemiş, kendi konutunun enkazında hiçbir kelam sahibi olmadığını söyleyen köylüler ile karşılaştık” diye konuştu.
Bölgede yaşanacak muhtemel bulaşıcı hastalık riskine karşı da ikazlarda bulunan Karabağ şunları ekledi: “Dayanışma açısından Türkiye ve bölge halklarının istekli seferberliği bu enkazdan dayanışmayla çıkılacağının en bariz örneğidir. Pazarcık halkının, OHAL, sarsıntı ve demografik yapının olumsuz şartları ortasında sıkıştığı, gereksinimlerin karşılanmasında eksik kalındığı, halkın ve çocukların toplumsal alanlarının olmadığı, psiko-sosyal dayanışmaya acil gereksinim duyulduğu ortadadır. Kentin bu haliyle sürdürülebilir bir ömrün mümkün olmayacağı, her ne kadar bulaşıcı hastalık olmasa da şartların buna çok müsait olduğu bilinmelidir. Yıkılan bu kentteki yetersizliklere karşın, dayanışmayla bir epey yolun katedildiği, bu saatten sonra insanca yaşanılabilir ve sürdürülebilir bir kentin inşasının elzem olduğu aşikârdır.”