Halk ortasında bahar alerjisi yada “saman nezlesi” diye bilinen, tıbbi olarak da “mevsimsel alerjik rinit” olarak isimlendirilen bir alerji çeşidi konusunda bilgi veren Çocuk İmmünolojisi ve Alerjisi Uzm. Doç. Dr. Ayşe Şenay Şaşihüseyinoğlu, son vakitlerde alerjik hastalıklarda bariz bir artış fark ettiklerini belirtti.
Alerjik hastalıkların gelişmesini kolaylaştıran bir grup risk faktörlerin olduğuna işaret eden Doç. Dr. Ayşe Şenay Şaşihüseyinoğlu, “Bu risk faktörlerini ferdî ve etraf ile alakalı risk faktörleri olarak ayırabiliriz. Erkek cinsiyette olmak, şişmanlık, genetik yatkınlık en kıymetli ferdî risk faktörleridir. Lakin ferdî risk faktörleri varlığı tek başına hastalığın ortaya çıkmasına neden olmaz.
Hava kirliliği, sigara dumanı ve alerjenlere maruz kalınması üzere etraf ile alakalı etkenler hastalığın ortaya çıkışını ve yükünü etkileyen en kıymetli faktörlerdir. Özellikle son vakitlerde havaların ısınmasıyla bir arada alerjik rinit ve astım belirtilerini tetikleyen polenlerin artışı ile karşı karşıyayız. Alerjik rinit halk ortasında bilinen ismiyle saman ve bahar nezlesi olarak bilinen bildiğimiz hastalık alerjenlere maruz kaldıktan sonra hapşırık, burun akıntısı, burun ve boğazda kaşınma, burun tıkanıklığı, buna bağlı olarak ağzı açık ahenge, horlama, göz altında morarma üzere bir ekip belirtileriyle kendini gösteren, toplumda çok sık karşılaştığımız alerjik bir hastalıktır ”dedi.
BU ETKENLERE DİKKAT!
“Polenler haricinde bunları tetikleyen diğer alerjenlerde vardır. Mesken tozu akarları hayvan tüyü epitelleri, böceklerin salgıları üzere pek çok faktörleri de tetikleniyor” diyen Çocuk İmmünolojisi ve Alerjisi Doç. Dr. Şaşihüseyinoğlu kelamlarını şöyle sürdürdü;
Polen alerjisine karşı alınabilecek önlemleri sıralayarak ikazlarda bulunan Doç. Dr. Ayşe Şenay Şaşihüseyinoğlu, “Polen alerjisi olan şahısların bilhassa polenlerin fazla olduğu vakitlerde dışarıda geçirdiği vakti kısaltması gerekiyor. Dışarıya çıkıldığında polenlerle teması azaltmak için şapka, gözlük üzere aksesuarları kullanmayı teşvik edilmelidir. Dışarda mümkünse uzun kollu elbiseler giyilmeli ve dışardan gelindiğinde de kıyafetler çıkartılıp duş alınmalı, ağız ve burun temizlenmelidir. Mesken mümkün olduğunca havada polenlerin az olduğu gece geç saatlerde yahut sabah erken saatlerde havalandırmalıdır. Öteki saatlerde pencere ve kapılar kapalı olmalıdır. Konutu havalandırırken 20-30 dakika üzere kısa aralıklarla konutlar havalandırmalıyız. Meskeni ve arabayı havalandırmak için tercih edeceğimiz metot polen filtresi olan klimalar olmalıdır. Çamaşırlara yapışan polenlerden de uzaklaşmak için mümkünse çamaşırlar içerde kurutulmalı yahut kurutma makinesi kullanılmalıdır” dedi.
Alerjik rinit tedavisinin uygun yapılmadığı durumlarda ortaya çıkabilecek problemlere da değinen Doç. Dr. Ayşe Şenay Şaşihüseyinoğlu, “Alerjik rinit güzel tedavi edilmezse yahut tedavi geciktirilirse diğer sorunlar ortaya çıkmaya başlar. Orta kulakta havalanma bozukluğuna bağlı orta kulak iltihabı ve duyma azlığı ortaya çıkabilir. Geniz akıntısı nedeniyle kronik öksürük olur. Sinüzite neden olabilir. Burun içinde polipler ve geniz eti gelişebilir. Bunlara bağlı bağlı apne nöbetleri görülebilir. En değerlisi uygun tedavi edilmediği durumda alerji ilerleme gösterip üst hava yollarından alt hava yollarına sirayet edebilir ve alerjik astıma dönüşebilir. Bu nedenle alerjik rinit tedavisi kesinlikle bir alerji uzmanı tarafından planlanıp yönetilmelidir” diye konuştu.