Konut kiralarının artışıyla birlikte, mevcut kira fiyatı düşük kalan mesken sahipleri, yasal artış oranınıdan daha fazla para kazanabilmek için akıl almaz bir yöneteme başvurduğu ortaya çıktı. Kiracılarını konuttan çıkartıp yeni kiracıdan yüksek fiyat almak isteyen mesken sahipleri, evvel özleşmede belirtilen banka hesabını kapatıyor, akabinde kirayı alamadığını ileri sürerek kiracısı hakkında icra takibi başlatıyor. Ödemesi bankadan geri dönen kiracı ise şayet tebligat gelmesine rağmen harekete geçmez ise meskenden çıkartılmakla karşı karşıya kalıyor.
“Para geri dönüyorsa PTT’den adrese para yollanması gerekiyor”
Antalya’da bu tip davaların açıldığını belirten Antalya Barosu’na kayıtlı Avukat ŞFAK Baysal, bu türlü bir durumda neler yapılması gerektiğini anlattı. Baysal, “Ev sahipleri kira kontratında belirttikleri IBAN’larını kapatıyorlar ve bu noktada şahıslardan ödemeleri kabul etmeyip haklarında kiralarını alamadığını ileri sürerek icra takipleri başlıyorlar. Ödeme yapmıyorlarsa evet, bu bir problemdir. Zira ödenmeyen bir kira konut sahibi tarafından çıkarmak için bir sebeptir. Lakin ödeyen kiracı mesken sahibi kira kontratında belirttiği IBAN’ı kapatınca PTT aracılığıyla evvel adresine para yollayanabilir. Şayet baktık ki iade dönüyor ve yeniden parayı almıyorsa o vakit sözleşmemizle ve PTT evraklarıyla bir arada Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurup kira yerinin tespiti için dava açıyoruz.
Mahkemenin tespit ettiği yere de biz ödememizi yapıyoruz. Burada emelimiz ödeme irademizi göstermemiz ve her ne kadar konut sahibi kelam konusu fiyatı almasa da kiracının bu ödemeyi yaptığı ıspatlanmış oluyor. Bu noktada da kiracı konut sahiplerinin şu an için yaptıkları ‘ben işte fiyatı almam konut kiracı da çıkartırım’ üzere durumları bertaraf edilmiş olmakta” dedi.
“İtiraz etmezlerse haklıyken haksız duruma düşerler”
Hukukta müddet ve yaptırımların değerli olduğuna dikkat çeken Baysal, kiracıların ‘ bir şey olmaz’ niyetine kapılmaması gerektiğini vurguladı. İcra takibi başlatıldığı anda müddet geçmeden itiraz edilmesi gerektiğinin altını çizen Baysal, “Kişiler bazen ‘Ben zati ödüyorum ya da hani bu adamın yapmış olduğu şey hukuksuz, oyüzden bir şey olmaz’ diyorlar ancak üzerine bir tebligat geliyor ve tebligatta diyor ki ‘itiraz etmezseniz kesinleşecek’ diyor. Mutlaklaşıyor, zira vakti geçiriyor. Tahliye buyruğu çıkıyor ve kişi konuttan çıkmak zorunda kalıyor. Süreci kaçırsa da başvuracağı rastgele bir durum kelam konusu olmayacağını nedeniyle haklıyken, bu sefer elinde hiçbir donesi olmadığından haksız pozisyona düşüyor. Burada hani kiracının yapması gereken şey, ellerine gelen o tebligatın takibini yapmak” diye konuştu.
“İcra takipleri artmaya başladı”
Baysal, mesken sahibi ve kiracılar ortasında bu mevzudan ötürü icra takiplerinin arttığını da belirterek, “Bunun için açılmış icra takipleri var ve artmaya başladı. Bu konut sahiplerinin ‘ben ödememi alamıyorum, kişi de ödememi bana yapmıyor. Çıksın olarak’ icra takibi başlatıyorlar. Buna ait, kiracıların da başvurmuş oldukları davalar da bir yandan açılmakta” tabirlerini kullandı.