Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Eyüpsultan’da gerçekleştirilen Türkiye’nin Yüzyılı Tepesi: Para Sohbetleri programına katıldı. Nebati, programda konuşma gerçekleştirdi.
“SOMUT ŞEYLER İSTİYORDUNUZ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ VERİYORUM, ÇIKIN SAYILARLA İLGİLİ KONUŞUN”
“16 Ocak’ta bütçe gerçekleşmelerini paylaştık. Ses bekliyorum. Ne oldu ya?” tabirlerini kullanarak muhalefete davette bulunan Bakan Nebati, “Ağustos’ta devrilecekler, eylül geldi gidecekler, kasım geldi bunların altında kalacaklar dediler. Ocak 16’da, 2022 gerçekleşmelerini ilan ettik. Neredesiniz? Efendim, iktisat beklentilerdir dediğimiz vakit, ‘Rakamlar nerede?’ diye seslendiler, sesleri yükseldi. İktisat inançtır, iktisat istikrardır, iktisat geleceği görmektir, hakikat karar vermektir, uzun vadede düşünmektir dediğimiz vakit ‘soyut işlerle uğraşıyorsun’ diyorlardı. İktisat gözlerinizdeki ışıktır ferdir dediğimizde, ‘Bu nereden çıktı? Dediler. Tamam, hepsini bir tarafa koydum. Hala gerisinde duruyorum sözlerimin. Buyur, artık somut şeyler istemiyor muydunuz? Alın somut şeyler. Bütçe gerçekleşmelerini veriyorum. Bütçe içerisinde faize ayrılan oranı söylüyorum. Bütçe açığımı söylüyorum. Faiz dışı fazlayı söylüyorum. EYT’nin hesabı kitabı hazır diyorum. Çık, sayılarla ilgili konuş artık fakat yok” dedi.
ÇIKIN FAİZİ NEREYE GETİRECEĞİNİZİ, HANGİ MEMLEKETLER ARASI KURULUŞLARLA ANLAŞACAĞINIZI AÇIKLAYIN”
Enflasyonda Türkiye’nin dünyadan ayrıştığına vurgu yapan Nebati, “Yüksek bir enflasyon yaşadık. Şu anda tek maksadımız var, enflasyonu düşüreceğiz. Nasıl düşüreceğimizi ilan ediyoruz ve bunu adım adım gerçekleştiriyoruz. İncitmeden, kırmadan, dökmeden yapıyoruz. Büyümeden taviz vermeden yapıyoruz, beşerler işini kaybetmeden yapıyoruz. Dükkanlar kapanmadan, fabrikalar kapanmadan, atölyeler kapanmadan yapıyoruz. Enflasyonu engelleyeceğiz, iki yılda çözeceğiz diyorsun. Bana enstrümanını söyle. Faizi manşet enflasyonun neresine getireceksin? Bak iş dünyası merak ediyor değil mi? Enflasyonu düşüreceksin değil mi? O vakit faizi nereye getireceksin? Çık ilan et. Faizi artıracak mısın? Ne kadar artıracaksın? Beklentin ne? Çıtan ne? Çık ilan et. Hani geçen yıl bu işlere biz Türkiye İktisat Modeli ile girdiğimizde ‘Bu işler faiz artırmadan olmaz’ diyenler, size sesleniyorum, bak faiz düşük, Merkez Bankası faiz oranı 9. Sen ne yapacaksın? Niçin susuyorsun? Açık açık toplumla paylaşın, ben faizleri manşet enflasyonunun şurasına getireceğim diye cüretiniz varsa açık açık konuşun. Hangi milletlerarası kuruluşla ne muahedesi yapacaksın? Nasıl getireceksin? Sayı değil mi? Buyur. Her şeyi ortaya koyuyoruz. Şeffaf değil mi? Çıkın tartışalım” diye konuştu.
‘RAKAMLARIN GERİSİNE SIĞINARAK UKALALIK YAPMIYORUZ’
Nureddin Nebati, “Bunlar, duymaz, görmez, konuşmazlar. Hiç kusura bakmayın, coşkumuzu, 2023 yılına çok farklı gireceğiz diyerek açık bir biçimde aşikâr ettik. Artık sayıların arkasına sığınarak ukalalık yapmıyoruz. Ne diyoruz biliyor musunuz? Şu anda bizim en mütevazı olmamız gereken yerdeyiz. Zira sayılarımız çok düşük, sağlamız. Sağlam duruyor, yere sağlam basıyoruz. Artık her zorluktan sonra gelen bir kolaylığın olduğu yerde miyiz? Daha rahat uğraş ediyor muyuz? İşte artık daha dikkatli geleceğe yanlışsız odaklanan hareket planını netleştiren, adım adım dışsal ve içsel yarar maliyet hesaplarını yapıp bunları bütüncül bir formda bir ortaya getiren ve dünyanın biz yapıyoruz fakat siz yapmayın şu istikamette gidin dediklerini değil, yanlışsız olan bu ülkenin ulusal çıkarlarına uygun olan adımları atmaya devam ediyoruz. Zira biz biliyoruz. Güçlüyüz, güçlü yarınlara daha dikkatli bir biçimde hazırlanacağız. Biz biliyoruz, altyapı yatırımlarını tamamlamış makro ekonomik göstergeleri dünyanın birçok ülkesinden daha âlâ olan bir ülkede biz gelen tüm dertleri, konjonktürel ya da mahallî olsun üstesinden gelecek iradeye sahibiz” dedi.
‘MUHALEFET FAİZ LOBİLERİNİN SÖZCÜLÜĞÜNÜ YAPAR ÜZERE DAVRANMAYA DEVAM EDİYOR’
Faiz konusuna değinen Nebati, “Yatırımlarımızın GSYH’ye oranı, 2002 yılındaki yüzde 17.1 düzeyinden 2021 yılında yüzde 25.2 düzeyine çıkmıştır. Biz bu gelişmeleri dikkate alarak, ulusal gelirimiz artık faize değil, yatırıma gidiyor diyoruz; birileri çıkmış bütçenin yatırım ve faiz harcamasını karşılaştırıyor. Onu da gidip yanlış hesaplıyor. Bütçedeki yatırım harcamasının, sermaye sarfiyatları ve sermaye transferlerinden oluştuğunu bilmeden yalnızca sermaye masraflarına bakıyor. Bütçedeki faiz masraflarının hissesini 2002 yılındaki yüzde 43’lerden bugün yüzde 10’lara kadar indirmemiz sayesinde eğitime, sıhhate, ulaşıma çok daha fazla kaynak ayırdığımızdan hiç lakin hiç bahsetmiyorlar. Bütçedeki yatırım harcamasının bir kısmının faiz masrafından daha düşük olduğunu gündeme getirmeye çalışıyorlar. Bunlar, biz finansal istikrarı güçlendirmek için Kur Muhafazalı Mevduat ve İştirak Hesaplarını uygulamaya aldığımızda da ‘Hazine’nin altına dinamit koydunuz, mali disiplin yok olacak’ deyip durmuşlardı. Artık dönüp 1 yılın muhasebesine bakıyoruz; elhamdülillah bütçemiz son 20 yılın en âlâ performanslarından birine ulaşmış. Biz uyguladığımız siyasetlerle faizin, ulusal gelirimizin de bütçemizin de içindeki hissesini daha da azaltacağız. Biz, düşük faiz ortamında vatandaşımızın birikimleri yatırıma gitsin, ülkemizin refahı daha da artsın diyoruz; muhalefet faiz lobilerinin sözcülüğünü yapar üzere davranmaya devam ediyor. İşte bizimle muhalefet ortasındaki asıl fark budur” tabirlerini kullandı.
Nebati’nin konuşmasının akabinde aktiflik basına kapalı bir biçimde devam etti.
BAKAN NEBATİ’DEN PAYLAŞIM
Bakan Nebati toplumsal medyadan yaptığı paylaşımda şu tabirleri kullandı:
Bundan 100 sene önce, nasıl ki milletimizin her bir ferdiyle topyekün bir İstiklal Çabası verdiysek, Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Türkiye Yüzyılı vizyonu da esasen ülkemizin İstikbal Uğraşıdır.
Salgının, savaşın, besin ve güç krizlerinin, resesyon beklentilerinin, iklim krizi ve jeopolitik tansiyonların arkası gerisine yaşandığı, adeta bir krizler çağında dahi ekonomimiz, neredeyse tüm makro göstergelerde başka ülkelerden olumlu ayrışarak güçlenmeye devam etmiştir.
Biz, düşük faiz ortamında vatandaşımızın birikimleri yatırıma gitsin, ülkemizin refahı daha da artsın diyoruz; muhalefet faiz lobilerinin sözcüsü üzere davranıyor. İşte bizimle muhalefet ortasındaki asıl fark budur.
Türkiye İktisat Modeli, üretim odaklı ve kapsayıcı bir büyümeyle inşa etmeye devam ettiğimiz güçlü yarınlarımızın, yani Türkiye Yüzyılı’nın da teminatı niteliğindedir.
Yakın devirde 14 yeni KGF paketiyle 250 milyar liralık kredi fiyatını milletimizin kullanımına sunduk. Bu kredileri kullandırırken de teminat sorunu yüzünden krediye erişmekte zahmet çeken firmalarımıza öncelik veriyor, kimseyi asla geride bırakmıyoruz.
İstanbul Finans Merkezi’nin yakın bir vakitte, hem yerli hem de yabancı yatırımcıların ilgisiyle bölgesel bir finans ve teknoloji üssüne dönüşeceğine birlikte şahitlik edeceğiz.