Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’nin 27. Periyot 6. Yasama Yılı’nın açılışı münasebetiyle TBMM Genel Şurasında milletvekillerine hitap etti.
Erdoğan, “Yükseköğrenim yurt yatak kapasitemizi ise 182 binden 850 bine çıkardık. Şu anda Kredi Yurtlar Kurumunda kapasitemiz çok müsait. Müracaatlara yanıt verme noktasında en ufak bir kahrımız yok. Yükseköğrenim burs ve kredi fiyatı çok kıymetli. Vazifeye geldiğimizde lisans öğrencileri için bu fiyat aylık 45 liraydı. 45 liradan 850 liraya, yüksek lisans öğrencileri için 90 liradan 1700 liraya, doktora öğrencileri için 135 liradan 2 bin 550 liraya yükselttik” dedi.
“45 LİRAYA BİR BUÇUK ÇEYREK ALTIN ALABİLİYORDU, ARTIK 850 LİRAYA 1 GRAM ALTIN ALAMIYOR”
CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, Erdoğan’ın bu açıklamalarına karşılık verdi. Kaya, şunları söyledi:
“Bugün TBMM’nin 27. Devir, 6. yasama yılının açılışı gerçekleşti. Bu açılışta AKP Genel Lideri Erdoğan, Cumhurbaşkanı sıfatıyla son konuşmasını yaptı. AKP’nin 20 yılda ülkeyi nereden nereye getirdiğini anlatmaya çalıştı. Erdoğan, 180-200 binden 800 bin yatak kapasitesine çıkardığını açıkladı. 4 milyon öğrencinin üniversiteye gittiği yerde 850 bin yatak kapasiteni 20 yılda bir muvaffakiyet üzere anlattı. En ilginci de 20 yıl önde 45 lira burs verdiklerini, ’45 liracık’ diye tanım etti. Artık 850 lira verdiğini övünerek anlattı. 45 liraya bir buçuk çeyrek altın alabiliyordu o periyot öğrenci, artık 850 liraya 1 gram altın alamıyor. Yani çeyreğin yarısını dahi alamıyor.
“SARAYDAKİ SALTANATINDAN ÖĞRENCİNİN YAŞADIĞI DRAMI GÖRMÜYORSUN”
Ayrıca döndü dedik ki, ‘Yüksek lisans öğrencisine 90 lira veriliyordu, biz bu sayısı bin 700 liraya çıkardık’ dedi. 90 liraya o devir 3 çeyrek altın alınabiliyordu. Artık bin 700 liraya 1 çeyrek altın alınabiliyor. Yani 20 yıl evvel aldığı bursla 1 buçuk çeyrek altın alan bir öğrenci, bugün 1 gram altın alamıyor. Yüksek lisans yapan bir öğrenci de 90 liraya 3 çeyrek altın alıyorken, artık 1 çeyrek altın dahi alamıyor. Muvaffakiyet bu mu Sayın Erdoğan? Getirdiğin nokta bu mu? Sanırım sarayda yaşıyorsun, saraydaki saltanatından öğrencinin yaşadığı dramı görmüyorsun. Bir de şunu söyledi, ‘Hiç kimsenin yatak sorunu yok’. Barınma sorunu olan öğrenciler, beslenme sorunu olan öğrenciler sesini size duyuramıyor zira sarayın duvarları çok kalın.”