Türkiye’de dövme yaptıranların sayısının gün geçtikçe artığını söyleyen ödüllü dövme sanatkarı Fahrettin Demir, yapılacak dövme seçinin kritik olduğunu söyledi. Çalışma stilini ‘realizm yüklü pentürö’ olarak tanımlayan Demir, “Boyanın, fırçanın tadının okunabildiği dövmeler yapmak beni cezbediyor” dedi.
Demir, “Bir Monet tablosuna baktığınızda boyanın dokusunu izlersiniz. İşte anlatmak istediğim tam olarak bu. Benim için dövme yapmak tutkudur, bağımlılıktır. Dövme ilgilendiğim görsel sanatların içinde en keyif alarak yaptığım şey. Fırça yerine iğne kullanarak fotoğraf yapmayı seviyorum” diye konuştu.
“DÖVME SEÇİMİ KRİTİK BİR KARARDIR”
Yapılacak dövmenin dizaynının kendisinin yaptığını belirten Demir, “Dövme seçimi kıymetli zira dövmeyi yaptıracağınız kişiyi seçmek ne yaptıracağınızdan daha kritik bir karar. Sonuçta istediğiniz şey o kişinin ellerinde şekillenecek ve sanatçı ne kadar güzelse dövme de o kadar güzel olacak. Genelde ne istediğini bilen bir müşteri kitlem var ve bu mevzuda bana çok güveniyorlar. Yapılacak dövmenin dizaynını şahsen kendim yapıyorum ve karar verme basamağında şimdiye kadar o denli çok zorlandığım bir durum olmadı” sözlerini kullandı.
Dövmenin bakımının ihtimam istediğini vurgulayan Demir, “İlk günlerdeki ağır bakım sürecinden sonra da çok severek yaptırdığınız dövmenize uygun bakmaya devam etmelisiniz. Bol bol su içerek ve her duştan sonra dövmelerinizin olduğu bölgelere nemlendirici krem sürmeniz cildinizin uzun müddet nemli kalmasını ve hasebiyle cildinizin saydamlığı artacağı için dövmeleriniz daha canlı ve parlak görünecektir. Dövmenizin en büyük düşmanı güneş ışınlarıdır. Bu nedenle yazın bilhassa öğle saatlerinde dövmelerinize güneş kremi sürmeniz dövmenizi uzun mühlet canlı tutmanıza yardımcı olur” dedi.
“REKABET YARATICILIĞI BESLEYEN BİR OLGU”
Bilginin paylaştıkça çoğaldığına inandığını söyleyen Demir, şöyle konuştu:
- “İnsanlara bir şeyler öğretmek ve sonrasında o kişinin hayatındaki olumlu tesirlerini görmek harikulade tatmin edici bir his. Dövme sanatıyla ilgili verdiğim seminerler gerçekleştiriyorum. Seminerler iki evreden oluşuyor. Birinci gün bir dövmeyi en başından son evresine kadar nasıl yaptığımı tüm incelikleriyle anlatarak canlı bir biçimde yapıyorum. İkinci gün ise iştirakçilere dövme yaptırıyorum.
- Burada iştirakçiler birinci gün beni izleyerek öğrendikleri bilgileri benim eşliğimde uygulayarak pekiştiriyorlar. Bilgiyi paylaşmak bu manada çok hoş bir his diyor ve ekliyor: rekabet, yaratıcılığı besleyen bir olgu, fakat şunu da unutmamak lazım ki; bu bir sanat kısmı. Yapıtlarımızı beşerler vücutlarında bir ömür uzunluğu taşıyorlar. Bu sebeple de rekabet yüzünden asla ve asla kaliteden ödün verilmemesi gerekiyor. Ki ben de bunu prensip ediniyorum.”