Son yıllarda estetik operasyonlara ilgi süratle artıyor. Botoks, dolgu, mezoterapi, PRP, kök hücre, radyofrekans uygulamaları ve lazerler derken süreçler her geçen gün çeşitlilik kazanıyor. Bu ve gibisi uygulamalar, iş hayatına kısa müddette dönüşe de imkan sağladığından büyük ilgi görüyor. Güzelleşmenin yolu yalnızca ameliyatla hudutlu kalmazken, estetik uygulamalara artık erkekler de büyük ilgi gösteriyor. Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Emel Güngör “Yapılan çalışmalar, bilhassa toplumsal medya kullanımının artması nedeniyle her yaştan ve her kesitten estetiğe karşı olan şahısların önyargılarını değiştirdiklerini, hatta kimi bireylerin estetik süreçlerin bir gereksinim olduğunu düşünmeye başladıklarını gösteriyor” diyor. Estetik uygulamalara ilginin artmasıyla, bu süreçlerin ehil olmayan şahıslar tarafından da yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Emel Güngör, bu nedenle estetik yaptırmaya karar verenlerin, sonrasında tatsız bir sürprizle karşılaşmamaları için kimi noktalara dikkat etmeleri gerektiğini vurguluyor. Prof. Dr. Emel Güngör, estetik yaptırmadan evvel kesinlikle dikkat etmeniz gereken noktaları ve kendinize sormanız gereken 6 soruyu sıraladı, kıymetli ihtarlar ve tekliflerde bulundu.
Özellikle son üç yılda tüm dünyada hayat alışkanlıklarını derinden değişteren Covid-19 pandemisinde iş toplantıları, kongreler ve eğitimlerin online yapılması bireylerin ister istemez kendilerini bilgisayar ekranında sıkça görerek incelemelerine yol açtı. Bu süreçte bir yandan da toplumsal hedefli ve profesyonel medya kullanımları yaygınlaşırken, pek çok kişi için selfie paylaşımları da günlük hayatın vazgeçilmezlerinden oldu. Güngör “Tüm bu nedenlerle estetik uygulamalara ilgi son yıllarda süratle artıyor. Photoshop, filtreler ve benzeri uygulamalarla fotoğraflarında kusursuz görünüme ulaşanlar, bu görünümlerini gerçek fizik dünyalarına da taşımak istiyorlar. Ayrıyeten toplumsal medya sayesinde estetik uygulamaların herkes tarafından ve çarçabuk ulaşılabilir olduğu algısı da estetik teşebbüslere talebi artırıyor” diyor.
Beğeni, takdir almak tetikliyor!
Yapılan çalışmaların; geçmişte estetiğe karşı olanların dahi, toplumsal medya kullanımının artması nedeniyle bu önyargılarını değiştirdiklerini, hatta birtakım bireylerin estetik süreçlerin bir gereksinim olduğunu düşünmeye başladıklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Prof. Dr. Emel Güngör, beğeni ve takdir edilmenin de itici kuvvet olduğunu belirterek şöyle konuşuyor: “Sosyal medya ile yayılan kusursuz görünüme sahip olma dileğinin yanı sıra, online toplantı ve eğitim gayeli toplumsal medya kullanımları sırasında kendini gereğince hoş ve alımlı bulmayarak estetiğe yönelenlerin oranı da arttı. Estetik algısı dönemsel olarak değişim göstermekle birlikte, o periyotta kabul gören ve yaygınlaşan uygulamalarla şahıslar başkalarından onay, beğeni, takdir almak ve kendini daha genç, daha hoş, daha cazip ve özgüvenli hissetmek için estetik süreçlere başvuruyorlar.”
1.5 metre kuralına dikkat edin!
Prof. Dr. Emel Güngör, selfie paylaşımlarının da artık hayatımızda çok daha fazla yer aldığını belirterek, şahısların çektikleri selfie fotoğrafına nazaran estetik sürece karar verebildiklerini, lakin bu noktada kimi yanılgılara düşebildiklerini söylüyor. Prof. Dr. Emel Güngör “Çektiğiniz selfie fotoğrafınıza nazaran estetik sürece karar vermeyin. Yapılan çalışmalarda; 1,5 metre karşıdan çekilen fotağraflara kıyasla selfilerde burunlar olağandan uzun ve geniş görünürken, çene daha kısa görünüyor ve gerçek yüz görünümü bozuluyor. Bunun tam zıddı de yaşanabiliyor. Yani selfilerde çok hoş ve kusursuz görünenler gerçek hayatta o denli gözükmüyorlar. Buna ‘selfie aldatmacısı’ diyebiliriz. Hem kendi selfinize nazaran karar vermeyin hem de toplumsal medya ile ilgili dikkatli olun, bu platformların aslında reklam servisi verdiklerini aklınızda tutun” diyor.
Bu yanlışa düşmeyin!
Bazı bireylerin kozmetik teşebbüsleri hayatlarındaki sorunları çözmek yahut hayatlarındaki güç devirleri uygunlaştırmak için de yaptırabildiklerine dikkat çeken Prof. Dr. Emel Güngör şu ikazlarda bulunuyor: “Estetik süreçler hayatınızdaki herşeyi düzeltmez. Nasıl göründüğünüzü yalnızca dış görünüş değil, ömür biçiminiz, toplumsal hayatınız, işiniz, uykunuz ve yeme alışkanlıklarınız da tesirler. Estetik süreç yaptırmak önemli bir karardır, onun için çabuk etmeyin. Her teşebbüsün bir riski olduğunu unutmayın, zira sonuçtan mutlu olmadığınızda bundan fiziki görünüşünüz kadar ruhsal sıhhatiniz da etkilenecektir. Ruhsal sıhhatinizle ilgili tedavi altındaysanız bunu psikolog yahut psikiyatristinizle kesinlikle konuşun. Ayrıyeten kozmetik süreci yapacak tabiple de bu durumu kesinlikle paylaşın” ikazında bulunuyor.
Mutlaka profesyonel tabibe danışın!
Estetik süreçle neyi değiştirmek istediğinize emin olduktan sonra kesinlikle bu süreci yapan bir yahut birkaç profesyonel tabibe danışılması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Emel Güngör “Uygulanmasını istediğiniz süreçlerin size uygun olup olmadığını, yan tesirlerini ve sonucu beğenmezseniz geri dönüş olup olmadığını öğrenin” diyor. Estetik uygulamalarda hedefin kişiyi güzelleştirmek, varsa kusurlarını düzeltmek, cildin yaşlanmasını yavaşlatmak yahut yaşıtlarına kıyasla daha genç görünmesini sağlamak olduğunu belirten Prof. Dr. Emel Güngör “Ne yazık ki yüz ve beden sınırlarının filtrelerle basitçe değiştirilmesi estetik teşebbüslerin de bu kadar kolay, kolay ve sıradan süreçler olarak algılanmasına yol açtı. Meğer bu teşebbüslerin bilimsel kuralları olduğunu ve bu mevzuda eğitim almış ve deneyim kazanmış şahıslarca yapılması gerektiğini, kullanılacak eserlerin ve aletlerin de çok kıymetli olduğunu akılda tutmak gerekiyor” diyor.
Güzelliğin tek tipleştirilmemesi gerekir!
Bu 6 soruyu kendinize kesinlikle sorun!
Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Emel Güngör, estetik uygulama yaptırmadan evvel aşağıdaki soruları kesinlikle kendinize sormanızı öneriyor;
Neyi değiştirmek istiyorum ve neden?
Bunu ne kadar vakittir istiyorum?
Bu değişikliği istememe neden olan tetikleyici bir olay var mı?
Yaptıracağım süreç imgem yanında hayatımı da değiştirecek mi?
Bu süreci kendim için mi yoksa diğerlerini mutlu etmek için mi istiyorum?
Yapılan sürecin alakamı, toplumsal marifetlerimi yahut iş olasılıklarımı güzelleştireceğini mi düşünüyorum?