Karadeniz kıyısı Kandıra’nın Kefken Limanı’nda tonlarca kum midyesi toplanıyor. Limanı, kum midyesi için günde 11 gemi kullanıyor. Her bir gemi günde 10 ila 20 ton ortası kum midyesiyle limana yanaşıyor. Büyük çuvallarla tırlara yüklenen kum midyeleri evvel işlenmesi için Çanakkale ve Bandırma’ya gönderiliyor. Akabinde başta İtalya, İspanya, Fransa olmak üzere Güney Kore üzere dünyanın pek çok farklı noktasına ihraç ediliyor. Her sene 1 Eylül’de başlayan kum midyesi avlama dönemi 15 Nisan’a kadar sürüyor. Balıkçılar ortasında “Cikcik” diye isimlendirilen kum midyesi, Türkiye iktisadına önemli katkı sağlıyor.
“Kum midyesi 1987’den beri Karadeniz’de avlanıyor”
Uzun yıllardır kum midyesi avcılığı yapan Nedim Kaya, “Kum midyesi 1987’den beri Karadeniz’de avlanıyor. Genelde İspanya, İtalya üzere Avrupa ülkelerine ihracatı olan bir eser. Bu işi yapan 30-40 tekne var. Herkes buradan ekmek yiyor. Kum midyesi kumda yetişen bir eser. Karadeniz’de, bu kıyılarımızda bol ölçüde var. Avrupa’nın taleplerini aşağı üst karşılıyoruz. Günlük tekne başına 10 ton, 200 çuval kadar avlanıyor. Kefken’de 11 tekneyle avlanılıyor. Karadeniz’de, Sakarya’da, Melenağzı’nda da bu iş yapılıyor. Oralarda da bu işi yapan tekneler var” dedi.
“Türkiye’ye dolar bazında güzel bir katkısı var”
Kefken Su Eserleri Kooperatifi’nde misyon yapan Oktay Bayrak ise “Kum midyesi, Kefken’e olduğu üzere ülkemize de büyük gelir sağlıyor. Kefken Limanı’nda 11 tekne çalışıyor. Her tekne günlük 10 ton ile 20 ton ortası hesaplandığında günlük en az 200 ton kum midyesi sağlıyoruz. Bunları evvel Çanakkale ve Bandırma’ya yolluyoruz. Buralarda işlenip akabinde Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Türkiye’ye dolar bazında düzgün bir katkısı var. İtalya, İspanya, Fransa, Güney Kore üzere ülkelere ihracat yapılıyor” diye konuştu.
“Balıkçıların lisanında ‘Cikcik’ olarak biliniyor”
Kum midyesinin özelliğinden ve verimliliğinden bahseden Bayrak, “Kum midyesi Karadeniz’e has, kumda oluşan bir midye. Öldüğü vakit kum oluyor. Biz balıkçıların lisanında ‘Cikcik’ diye biliniyor. Kum midyesi, yurt dışından gelerek bilinen bir isim. Her sene 1 Eylül’de başlayıp 15 Nisan’a kadar avlanması hür. Bu tarih aralığında teknelerimiz denize çıkıp bu madeni tutuyorlar. Tıpkı balıkta olduğu üzere geriye kalan dönemde avlanması yasak. Kotalı bir eser. Bu da biraz kısıtlanmaya sebep oluyor. Yetkililerimizin kotayı tekrar düzenlemesi çok uygun olur. Hem ihracat açısından da daha düzgün olur. Ne kadar çok yakalanırsa o kadar ihracatımız olur diye düşünüyoruz” formunda konuştu.
“Limanımızın büyütülmesi için gerekli takviyeleri bekliyoruz”
Limanın yetersiz kaldığını, büyütülmesi halinde Türkiye iktisadına daha da uygun katkı sağlayabileceklerini belirten Bayrak, “Liman olarak bu işi karşılayamıyoruz. Limanımız çok küçük. En büyük meselemiz bu. Bununla ilgili müracaatlarımız oldu. Limanımızın büyütülmesi için gerekli yerlerden gerekli dayanakları bekliyoruz. Bugün limanımızda 11 tekne faaliyet gösteriyor. Limanımız kâfi olsa 50 tekne faaliyet gösterecek. Bu da bizim için, Kefken için, Kocaeli için, Türkiye için büyük bir gelir kaynağı olacak” sözlerini kullandı.