Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu TV5’te yayımlanan Gündem Türkiye programa konuk oldu. Gündeme dair merak edilen sorulara karşılık veren Karamollaoğlu tıpkı vakitte erken seçim için uygun gördüğü tarihi de açıkladı.
Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ittifak ortağı MHP ile ilgili “Sayın Erdoğan’ın da Cumhur İttifakı’nın da Türk siyasi hayatını kirlettikleri kanaatindeyim. İftira, palavra, hakaret. Bütün siyasetleri bunun üzerine inşa edilmiş. İftira etmede hiçbir tereddüt görmüyorlar. Palavra söylemekten de hiç çekinmiyorlar ancak hakarete gelince, hazineleri çok geniş. Farkında değiller. Hakaret eden bir insan, aslında kendini tanım eder… ‘Zillet İttifakı’ diyorlar sen zilletin içinde çürümüşsün, yok olmuşsun. Bu yaklaşımı benimseyenler iflah olmaz” dedi.
‘SANDIK İÇİN 14 MAYIS MANTIKLI TARİH GELİYOR’
Türkiye’nin biran evvel bu iklimden çıkarılması gerektiğini vurgulayan Temel Karamollaoğlu erken seçim için de “14 Mayıs mantıklı bir tarih üzere geliyor” sözlerini kullandı.
Türkiye’nin şu an şahsiyetli bir dış siyaset uygulayamadığını söyleyen Karamollaoğlu’nun açıklaması şu biçimde: “Savruluyor Türkiye. Şahsiyetli bir dış siyaset izleyemiyor. 20 yıl evvel izledikleri siyasetleri bir düşünelim, bir de bugünü düşünelim. Dağlar kadar fark var.
Amerika Birleşik Devletleri’yle anlaştı. Irak’la harbe tutuştuk. Irak’taki zulme takviye verdik.
‘ABD ‘SURİYE’YE GİRİN’ DEDİĞİ İÇİN BİZ SURİYE’YE GİRDİK’
Amerika Birleşik Devletleri Suriye’ye girin dediği için biz Suriye’ye girdik. Bunun hiç diğer türlü izahı yok. Biz kendi ideallerimizi prensiplerimizi tatbikata koyamadık. İsrail Başbakanı’nı cumhurbaşkanını meclisimizde alkışlattık. Ve ileri sürdüğümüz bütün fikirler havada kaldı.
Şahsiyetli bir dış siyaset uygulayamadık. Neden? Zira bizim şahsiyetli dış siyaset uygulayacak bir Maalesef şu anda gücümüz yok. Dış siyasette tesirli olabilmek elbette prensiplere bağlı olarak hareket etmeye bağlıdır. Siz düşünün.
2 binli yılların ortasında biz Annan Planını Avrupa Birliği’ne üye olmak için bize dayattılar biz AK Parti ile Kıbrıs’ta Türk Cumhuriyeti’nde birbirimizle gayret ettik. Allah rahmet eylesin. Oya Hanım başkanlığında bir heyeti göndermiştik. Onlar sakın Annan Planına evet demeyin diye efor gösterdiler.
Hükümet de ya bu bizim kurtuluşumuz dediler. Sonunda Rumlar bir yanılgı yaptı kendi istikametlerinden ancak bize o fırsat vermiş oldu. Böylelikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti diye bugün övünmeye çalıştıkları bir cumhuriyet var.”