Çankırı’nın Ilgaz ilçesine bağlı Çatak köyünde dünyaya gelen Şaban Altay, köyde okul olmadığı için eğitim göremedi. Altay, Bucura köyünde çobanlık yaptığı ailenin çocuklarının yardımıyla evvel okuma, sonra da askerde vatani vazifesini yaparken verilen eğitimle yazmayı öğrendi.
Askerde okumayı da geliştiren Altay, hayatı boyunca yaşanmış ve kurgu kıssalar üzerine 4 kitap yazdı.
“İNSANLARA MEKTUPLAR YAZARAK YAZIMI GELİŞTİRDİM”
Esnaf emeklisi evli ve 4 çocuk babası Altay, ‘Yılanın Yılanlığı’, ‘Yorganım Duvarda Asılı Kalırsa’, ‘Ayı Miman Aşkı’, ‘Sıradışı Börekçiden Sıradışı Hikayeler’ isimli kitaplarını okuyucu ile buluşturduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
“Bizim köyde okul yoktu. Çocukken 7 sene çobanlık yaptım. Çobanlık yaptığım köyde okul vardı. Orada okuyan çocuklara çok özeniyordum, önlük giyerler, kitapları olurdu. Çoban olduğum konutun kız çocuklarından harfleri ve okumayı öğrendim. 20 yaşında askere gittiğimde okumam çok muntazamdı. Askerliğimi yaptığım Ankara Mamak’ta ‘Ali Okulu’na gittim. Burada 2 aylık eğitimler veriliyordu. Orada ben yazmayı öğrendim. İnsanlara mektuplar yazarak yazımı geliştirdim. Birinci kitabımı da orada okudum, Aziz Nesin’in bir kitabıydı.”
Askerden sonra esnaflık yaptığını; fakat okuma ve yazma tutkusunu devam ettirdiğini tabir eden Altay, “Çorlu’da, İzmit’te ve Ilgaz’da esnaflık yaptım. Pastacılık yaptığım için yazmaya mecburdum. Doğum günü, nişan günü için pastalara yazı yazmam lazımdı. Birinci kitabım 2016 yılında basıldı. Kitabım ulusal kütüphaneye de girdi ve ödül aldı. İkinci kitabım 2017, son iki kitabım da 2023’te yayımlandı. Kitaplarımdan Ayı Miman Aşkı kurgu bir eser. Başka kitaplarım da daima yaptığım müşahedeleri barındırıyor. Hepsi yaşanmış kıssalar. Beşerler bir tek kitaba verdiği paranın karşılığını alır. Kitaba para verirsen kitap sana kesinlikle bir şey verir. Kitabın eskisi olmaz, kesinlikle okumamız gerekiyor” diye konuştu.