Geçirdiği kaza sonucu omurilik felci olarak tekerlekli sandalyeye bağlı bir ömür süren Gül Toksöz (33) profesyonel biçimde okçulukla ilgileniyor, eşi Mutlu Toksöz (29) ise yazılım uzmanı olarak özel bölümde çalışıyor. Tek istekleri ise hayatlarını bundan sonra büsbütün karavanda sürdürmek. Toksöz ailesinin karavanla seyahat etme ve tam vakitli yaşamak için ise pek çok sebebi var. Çocukları olana kadar engelli düzeneği olan bir araçla seyahat eden çift, birtakım zorluklarla karşılaştılar. Engelli tuvaleti bulmanın epeyce sıkıntı olduğuna dikkat çeken Toksöz çifti, “Çoğu yerde engelliler için uygun tuvalet ya bulamazsınız ya kilitlidir ya da depo olarak kullanılıyordur. Hatta engelli dostu otelde rezervasyon yaptırıp onlarca basamağa maruz kaldığımız bile oldu” açıklamasında bulundu. Çabucak çabucak tüm aile üyeleri ve arkadaşları çiftin karavana geçme kararına birinci başta soğuk baksalar da şimdilerde hepsi en az onlar kadar heyecanla yola çıkmalarını bekliyor.
‘BETONLARIN ORTASINDAN GÜNEŞİ YAKALAMAK BİZİM İÇİN BİR SAVAŞ’
Oğulları doğduktan sonra hayatın kendileri için adeta durduğuna değinen Gül Toksöz, “Mutlu çok ağır çalışıyor, benim de oğlumuz Mustafa’yı alıp hava almak için kapının önüne inmem bile kendi imkânlarımla çok sıkıntı. Apartmanımızın önünde dik bir rampa var. Meskenimiz kuzey cephe ve güneş görmüyor. Kapının önüne inip, betonların ortasında güneşi ucundan yakalamak bile bizim için bir savaş. Konutumuzu ısıtmayan zoraki merkezi ısıtma sisteminin faturasının yanı sıra ekstra yaktığımız elektrikli ısıtıcıların faturasına mı üzülelim, her şeye karşın ısınamamaya mı üzülelim bilemedik” deyip ekledi:
“Bebeğimizin çimlerde koşmasını, çamurlarda zıplamasını, günün sonunda sıcak yatağında mışıl mışıl uyumasını istiyorduk. Toplumsal medyada karavanda yaşayan birtakım ailelerle karşılaştık ve ‘Neden olmasın’ dedik. Böylelikle ben rahatça spor salonunun yanında konaklayabileceğim. Oğlumuzu büyütürken alt komşumuzu rahatsız etme kaygımız olmayacak, gönlünce zıplayıp eğlenebilecek. Ayrıyeten oğlumuz kapının önünde oynarken babası hem çalışıp hem de onu takip edebilecek. Şayet en yeterli ısıtma aygıtlarını kullanırsak ısınmayla ilgili de bir problemimiz da olmayacak. Bunların yanı sıra tüm gün güneş görüp tabiatla iç içe olabileceğiz.”
HER ŞEYİ TEK TEK PLANLADILAR
Tüm hesaplarını bunlar üzerine yapan Toksöz çifti, birkaç haftalık arayış sonrası İzmir’de pak ikinci el bir midibüs buldu. Çabucak midibüsü alıp karavan firmasıyla birlikte projelendirdiler. Tam vakitli ömür alanı için uygun tüm şartları konuştuktan sonra da dönüşüme başlandı. Aile, araçlarını 8 ay evvel 138 bin liraya aldı. Birinci istekleri için karavan firması 300 bin liralık bir maliyet çıkardı. 2 ay sonra kimi taleplerde bulundular ve bu fiyat 330 bin lira oldu. Sonrasında yeni talepler de ortaya çıkınca toplam maliyet araç hariç 460 bin lirayı buldu. Hâlâ yapılacaklar olduğunu ve harcamalarının devam ettiğini lisana getiren Toksöz ailesi, “İsterseniz 100 bin liraya da bir aracı karavana dönüştürebilirsiniz. Biz tam vakitli yaşayacağımız için ülkemizin en soğuk kentinde bile ısınma sorunu yaşamayacak teknolojiler kullandık, gerçek bir konut hissi yaşayacak mobilyalar yaptırdık. Karavan firması, aracımız için tüm süreç boyunca özel mimarla çalıştı. Bu nedenle fiyat buralara kadar çıktı” bilgisini verdi.
Gül-Mutlu Toksöz çiftinin karavanlarının olmadık yerlerde arızalanması ve havanın uzun mühlet kapalı olup elektriksiz kalmaları dışında hiçbir korkusu yok. Araç güvenliği için de can güvenliği için de imkânları el verdiği ölçüde her şeyi düşündüler. Çıkabilecek teknik sıkıntılara karşı ise alternatif tahliller ürettiler. Örneğin su depolarının yanı sıra yedek su bidonları bulunuyor. Hem dizel hem 220v ile çalışan ısıtma sistemleri mevcut. Bu sistem hiçbir formda çalışmazsa diye tüpleri ve ısıtıcı başlığı da yanlarında olacak. Isınmanın yetersiz kalması durumunda ise halı altı şerit ısıtıcılarla takviye alacaklar. Tek gelir kaynakları bilgisayar olduğu için internetin çekmediği yerlerde bulunmayı tercih etmeyen aile, güneş panelleri kâfi güneşi göremezse elektrik dayanağı sağlayan karavan park alanlarına gitmeyi planlıyor.
‘KÂR EDEYİM DERKEN ZİYANA GİREBİLİRSİNİZ’
Şehir hayatında da minimal bir ömür şekli benimseyen Gül-Mutlu Toksöz, “Ev eşyalarımızı toplayıp bir odaya rahatça sığdırabilirsiniz. Karavan hayatında da farklı bir tablo olmayacak. Her şeyden evvel birbirimizle arkadaşız ve tüm günümüzü zati bir ortada geçiriyoruz. Karavanda yaşamak bizim için meskenin bir odasında yaşamaktan farksız olacaktır diye düşünüyoruz” deyip karavan imaliyle ilgili tekliflerde bulundu.
“Öncelikle kendiniz yapmaya kalkmayın. Hatta sıradan bir mobilyacıdan, çıkma karavan firmalarından dahi uzak durun” tavsiyesinde bulunan Toksöz çifti kelamlarına, “Çok ayrıntı var, kar edeyim derken ziyana girebilirsiniz. Tavana döşeyeceğiniz lambrilerin aracın dinamiğini bozması, elektrik sistemi için elektrikçilerde satılan sıradan kabloların yarattığı tehlikeler, aracın yük dengelemesi, en uygunu olsun diye taş yünü yalıtım kullanmaya çalışıp aslında karavanda bu gerecin kasvet yaratıyor olması üzere birçok püf nokta var” halinde devam etti.
‘BİRİKİMİMİZ YOK, KAPIYI KAPATIP ÇIKACAĞIZ’
Herhangi bir birikimlerinin olmadığını, kapılarını kapatıp yola çıkacaklarını lisana getiren Keyifli Toksöz, “İş hayatımız rutin bir formda devam edecek. Ben internet üzerinden işimi yapıp para kazanmaya devam edeceğim. Gül de okçuluk sporuna devam edebilmek için daha rahat bir şartta olacak. Oğlumuz ise daima gözümüzün önünde tabiatla iç içe civardaki çocuklarla oynayarak büyüyecek” deyip şunları söyledi:
“Uygun gördüğümüz yerlere konuşlanarak yaşamayı planlıyoruz. Kentin kuralları değil, kendi kurallarımızı koyacağımız bölgelerde yaşamak istiyoruz. Bizi neler bekliyor bilmiyoruz lakin her yeni işte olduğu üzere bir zorlanma süreci yaşayacağımızı biliyoruz. Zorlandığımız mevzular yararını gördüğümüz mevzulardan ağır basarsa tekrar konutumuza dönebiliriz. Lakin karavanımızı satmak üzere bir niyetimiz şu an için yok. Rüzgâr nereye götürürse orada olacağız.”