Depremlerin akabinde TÜBİTAK, üniversitelere bölgede proje çalışmaları yapılması daveti yaptı. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Kısmı’ndan 8 araştırmacı, Pazarcık sarsıntısı yüzey kırığı araştırması, Doğu Anadolu fay zonu, sarsıntıların fay parametreleri ve bölgedeki tesirlerinin araştırılması ve Kahramanmaraş-Pazarcık ve Elbistan sarsıntılarında oluşan geoteknik ve yapısal hasarlara ilişkin bulgularla ilgili projeler kapsamında, araştırma yapmak için sarsıntı bölgesine gitti.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Jeoloji Mühendisliği Kısım Lideri Prof. Dr. Hüseyin Öztürk ise İskenderun ve Samandağ’da araştırmasını tamamladı. Prof. Dr. Öztürk, 20 Şubat’ta Hatay’ın Defne ilçesinde 6.4 büyüklüğündeki sarsıntının akabinde İskenderun Kıyısı’nı incelemek için sarsıntı bölgesine gitti. Bir buçuk metreye yakın çökme, yaklaşık 1 metre oturma tespit edildi. Prof. Dr. Öztürk, İskenderun Kıyısı’nın kıyılarının yüksek taşlar ve dalgakıranlar ile yükseltildiğini belirterek ikaz yaptı.
“BİR BUÇUK METREYE YAKIN ÇÖKME GÖZÜKÜYOR”
İkinci kere İskenderun Kıyısı’nda incelemelerde bulunan Prof. Dr. Hüseyin Öztürk, “İlk defa gittiğimiz vakit geniş bir arazi çalıştık. İkinci kere gittiğimizde İskenderun kıyılarını inceledik. Araştırmamız sürüyor zira yeni bir gelişme oldu. İskenderun’da 6.4’lük zelzelenin akabinde kıyılar çok etkilendi. Defne, Samandağ merkezli bu zelzelenin akabinde kıyının denize gerçek biraz daha yayıldığını ve çöktüğünü gördük. Bu nedenle bölge biraz daha çöktü, bu sefer hakikaten limandan içeriye su girişi oldu. Balıkçı barınağı önemli olarak çöktü. Evvelce orada denizcilere yol gösteren çakarlar vardı. Şu an su düzeyinde. Kimi dalgalar artık çakılları parklara getiriyor. Bölge çöktüğü için parkları deniz kullanmaya başladı. Bütün bunları modelleyen bir çalışmanın peşindeyiz. Altyapı esasen çökmüş durumda. En çok neresinin çöktüğünü araştırdık. Askeri bölge merkezli bir çökme var. Bir buçuk metreye yakın bir çökme gözüküyor. Birtakım yerler daha az çökmüş, 60-80 santimetre çöken yerler de var. Kıyıları doldurup kıyılarda alan kazanmak için, afete kendimizi hazırlıyoruz. Bu formda kıyılardan uzak durmamız lazım” dedi.
“İSKENDERUN KIYISI’NIN KIYISINI DALGAKIRANLARLA YÜKSELTMEK LAZIM”
Prof. Dr. Hüseyin Öztürk, çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu söz ederek, “Zemin sıvılaşmasının grafometrik tahlillerini yaptık. Oturma ölçülerini bulduk. Oturmanın nereye gerçek arttığına ve nereye yanlışsız azaldığına baktık. Bu bizim için laboratuvar üzere oldu. Tabiat bu olanlara karşılığını veriyor. 100 metre olan kıyı şeridi, 101 metreye ulaşmış. Oturma 1 metre civarında, 1 metre 40 cm olan yerler de var. O halde şunu söyleyebiliriz. Yaklaşık 1 metre oturma, yüzde 1’de yanal yayılmadan bahsediyoruz. Dalgalar biraz basmaya başladığı vakit artık deniz İskenderun kıyılarını kullanır hale geldi. Suyun içeri girmemesi için İskenderun Kıyısı’nın kıyısını yüksek taşlar, dalgakıranlar ile yükseltmemiz lazım” diye konuştu.