Rusya Güvenlik Kurulu Sekreteri Nikolay Patruşev, Rossiyskaya Gazeta’ya verdiği demeçte gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Nikolay Patruşev, Beyaz Saray tarafından organize edilen Demokrasi Tepesi’nin “ABD’deki başkanlık yarışının bir parçası” olduğunu belirterek, “Washington’un sonsuza dek merkezi bir rol oynamak istediği dünya tertibini pekiştirmek gayesiyle düzenlenecek bir toplantı olacak. Muhaliflere de “demokratik olmayan devletler” etiketinin yapıştırılması bekleniyor” dedi.
Patruşev, “ABD’li yetkililer, kendilerini bir sefer daha memleketler arası hukukun savunucusu ilan edecek ve dünyanın kendi kurallarına nazaran yaşaması gerektiğini kesin olarak ilan edecekler. Kürsüden jeopolitik muhaliflerin savaş cürümleri ve yolsuzlukları hakkında palavra olduğu bilinen suçlamalar açıkça lisana getirilecek, fakat her zamanki üzere, Beyaz Saray’ın onayı ile işlenen gerçek soykırım hareketleri ve finansal manipulasyonlar gözardı edilecek” dedi.
“YEŞİL GÜNDEMİ EMPOZE EDECEKLER”
Patruşev, “Aç insanları doyurmak ve haksız yere karar giyenleri hapishanelerden kurtarmak için gayret sarf edileceğine dair kelam verilecektir. Bununla birlikte, Amerikan hapishanelerinde, birkaç ömür uzunluğu mahpus cezasına çarptırılanlar da dahil olmak üzere dünyadaki tüm mahkumların yaklaşık beşte birinin bulunduğu söylenemez. Cinsel azınlıkların haklarını özel bir çabayla savunacaklar ve tüm dünyaya vassal ülkelerdeki güç krizini ağırlaştıracak “yeşil gündemi” empoze edecekler” diye ekledi.
“ABD DÜNYA’NIN ANA DİKTATÖRÜ”
ABD‘yi dünyanın ana diktatörü olarak tanımlayan Patruşev, “Zirvede ikiyüzlü bir biçimde seçim özgürlüğünden bahsederken, aslında egemenlik ve demokrasinin kendileri tarafından yıpratıldığı ülkelerle dalga geçecektir. Onlar için demokrasi, sıradan Amerikalıların haklarının hiçe sayılmasının gizlenmesi için tasarlanmış devlet sisteminin hoş bir dış cephesidir. ABD’nin yasal ve sosyo-politik sistemini dikkatlice inceleyen herkes, bu ülkedeki söz ve irade özgürlüğüne dair yanılsamalardan yoksundur” diye konuştu.
Patruşev, “ABD’nin eski liderinin bile toplumsal ağlarda ve basında toplumu ilgilendiren mevzularda konuşmasına müsaade verilmediği, medyanın en büyük şirketlerin ve seçkin kümelerin sözcülüğünü yürüttüğü şartlarda ne çeşit bir fikir özgürlüğünden bahsedebiliriz? Amerikan makamları, rekabeti kelamlı olarak savunurken, ülke iktisadını Beyaz Saray’a ve Kongre Binası’na kadar uzanan yolsuzluk ve lobicilik bağlarına bağımlı hale getirdiler” dedi.
“SİYASİ SÜREÇ, BÜYÜK ŞİRKETLERİN ÇATIŞMASINA DÖNÜŞTÜ”
ABD’deki siyasi sürecin, “hükümetin kilit pozisyonlarına kendi adamlarını yerleştirerek büyük şirketlerin çatışmasına” dönüştüğünü kaydeden Patruşev, “Bu büyük şirketler dış politikayı şekillendiriyor, memleketler arası hakimiyetlerini sürdürmeye çalışıyor, ‘sözde şeffaflığını’ kendilerinin denetim ettiği çeşitli kontratlardaki milyarlarca dolarlık karları için dünya çapında tansiyon noktaları oluşturuyorlar” sözlerini kullandı.
ABD’nin “uzun müddettir devletlerin egemenliğini ihlal ettiğini” savunan Patruşev, “Ortaya çıkardığı savaş ve çatışmaların sayısında ve başka ülke vatandaşlarının vahşice ve yasa dışı avlanmasında bir şampiyon haline geldi. Kendi iktisadi rakibinin yok olması ve Avrupa’nın Rusya ile paydaşlığı yoluyla oluşan refahın engellenmesi için AB’nin dağıtılmasında Washington’un çıkarı var” diye konuştu.
“DİĞER ÜLKELERDE VİCDANSIZ FAALİYETLER YÜRÜTÜYOR”
Patruşev, ABD’nin başka ülkelerde “vicdansız faaliyetler” yürüttüğünü ileri sürerek, “ABD, öbür ülkelerin toprakları ve kaynaklarını ele geçirme, halklarını sömürme ve öbür ülkelerin savaş sıkıntılarından yararlanarak kar elde etme üzere vicdansız faaliyetler yoluyla üstün güç statüsüne kavuştu” dedi.
Patruşev, “Para basma makinesi sayesinde kurulmuş Amerikan finans piramidi daima hissedilir arızalar veriyor. Rastgele bir ekonomik sorunun sözün tam manasıyla para basımı yoluyla halledildiği bu denetimsiz emisyon modeli sonsuza kadar çalışamaz” diye ekledi.