Sen kalk Amerika’da MBA yap, siyaset ve iktisat uzmanlığına bir de proje bankacılığını ekle, Bank of Amerika’da hoş akçeli bir işin olsun. Sonra da hepsine gerini dönüp Türkiye’ye dön, dijital dünyada bir sanat sitesi aç ve yeni bir ömür uğraşına giriş. Haydar Can Taygun’un serüveninin ismi: Zarastro! Burada küratörlüğünü yaptığı stantlar düzenliyor, tanıtım ve satış yapıyor, sanat pazarlıyor! Nereden çıktı bu sanat merakı demenin manası yok, sohbet ettiğim genç adama. Genetik miras! Annesi opera sanatkarı, direktörü Yekta Kara, babası tiyatrocu Ali Taygun olup, çocukluğunu opera, tiyatro kulislerinde geçirmişse, ondan daha çok bir performans sanatı beklemek gerekir aslında. Bu mevzuda daha bilgili olduğunu da kabul ediyor. Fakat New York’ta yaşadığı periyotta sanatı yaşayarak o kadar içselleştirmiş ki plastik sanatlar da hayatının bir kesimi olmuş. “Bankada güneş panelleri alıp satıyordum ve kâfi deyip artık sanatla ilgilenmek istiyordum!” diyor. Pandemi devrinde New York’un depresif ortamını da katarsanız çok bunalmış, hem bir çocuk yapmışlar hem de yurda dönüp Zarastro’yu hayata geçirmişler, mimar eşi Burcu ile birlikte.
SERGİLER
Mayıs ayında açılan Zarastro’daki son stant Azerbaycanlı Shahnaz Aghayeva’nın işleri bayan özgürlüğü üzerine. Haydar Can, çok da mütevazı: “Burası bir e-ticaret sitesi üzere. Ancak memleketler arası piyasada olduğu için lisanı İngilizce. Dünyada sanat piyasasının tümü 65 milyar dolar kadardır. Burada da başrol oyuncuları ABD, Çin, İngiltere’dir” diyor. Zarastro’da her keseye hitap eden fiyatlar dolar üzerinden. 700-800 dolara röprodüksiyonların yanı sıra yepyeni eserler 5-6 bin dolara kadar çıkıyor. NFT de satıyorlar ancak onun modası geçiyormuş. Dilan Kapar’ın işleri çok mert ve çarpıcı. Ferhat Özgür’ün de. En yeterlisi girip bakın, Pilevneli’deki üzere sosyalleşemezsiniz tahminen fakat yapıtları rahatça görebilirsiniz en azından!