Tüm ülkede gündemin tek gündem hususu 14 Mayıs Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri olurken seçim güvenliğini İzmir Barosu Lideri Av. Sefa Yılmaz ile konuştuk.
Seçim güvenliği için geçen yıl yapılan baro seçimlerinden öncesinden hazırlıklara başladıklarını anlatan Sefa Yılmaz, “2019’da hem İstanbul’da hem de İzmir’de güvenliği sağladık. İstanbul’da seçim tekrarlanınca 3 otobüs ile gittik ve güvenliği sağladık. 2022 Ağustos ayında erken seçim ihtimali nedeniyle sandık ve seçim güvenliği ismi altında çalışmalara başladık. Özellik yeni seçim kanunuyla ilgili, tutanakların bağlanması, oy pusulaların birleştirilmesiyle o an sandık başında hukuken ne yapılması gerekiyorsa eğitimler verdik. Yaklaşık 700 avukat arkadaşımız katıldı. Haftalık çalışmalarımız da devam ediyor. Davet merkezleri, toplumsal medyadan anlık bilgilendirmeler, yurttaş şikayetleri üzere üniteler kurulacak. Arkadaşlarımızı genelde okullarda bulunacaklar. Bunun eğitimini de vereceğiz. Seçimde binin üzerinde avukat alanda olacak” diye konuştu.
BÜYÜKŞEHİR İLE ORTAK ÇALIŞMA
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer ile bir görüşme gerçekleştirdiği belirten Sefa Yılmaz, “Başkan Tunç Soyer, çalışmaların İzmir Barosu vasıtasıyla yürütülmesini, tek elden hususların bütünlüğünün sağlanmasını ve eğitim çalışmalarının tamamının İzmir Barosu tarafında yürütülmesini bize iletti. Biz de seve seve bu eğitimi vereceğimizi, istenilen her şartta her türlü yanında olduğumuzu söz ettik. Ortak bir çalışma yürüteceğiz. Nerede gereksinim duyulursa oraya gideceğiz. İzmir’in bütün alanlarında bu riski taşımıyorsunuz. Riskli ve problemli bölgeler tespit edilecek. İzmir’de de trafoya kedinin kaçtığı ya da çuvallar dolusu mühürsüz zarfların bir yerlerden getirilip bir yerlere taşındığı şeyleri duyduk. Geçmişte örnekleri var. Bunların olmaması ismine bütün okullarda arkadaşlar hazır olacak” sözlerini kullandı.
“YURTTAŞ DEVLETİNE GÜVENMİYOR”
Bunların konuşmanın çok yanlış olduğunu aktaran Av. Yılmaz,” Hukukun, hukukun üstünlüğünün seçim güvenliğinin bu türlü bir duruma barolara ya da siyasi partilere sandığı korumak seçimi korumak vazifesi veriliyor olması ne kadar hukuk dışına çıktığımızın ispatıdır. Devlet bu güvenliği aslında sağlamak zorundadır. Lakin siyasal iktidar 21 yıldır oturduğu koltuğu terk etmemek için evvelki seçimlerde neleri yaptığını çok uygun biliyoruz. Ne yazık bu demokratik toplumsal hukuk devletinden uzaklaştığımızın da bir delilidir. Artık yurttaş devletine güvenmiyor. Kimse güvenmiyor. Siyasal iktidarın tarafsız ve demokratik pahalara sahip olması, seçimi de o demokratik kıymetler üzerinden yürütmesi gerekirken herkes kuşkuyla bakıyor” diye konuştu.