Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Bunu kesinlikle kimse küçümsemesin zira bu dünya hırsızlar dünyasıdır. Arkeologlar çalıyor, arkeologlara fırsat kalmadan bir ekip amatör arkeologlar çalıyor. Hırsızlar var ve Türklerin en büyük kaçakçılık sanatı bu alanda gelişiyor. Türk halkının en büyük kumar cinsi de direkt doğruya hazineciliktir” dedi.
60 yıldan uzun bir müddettir dünyanın birçok yerini dolaşan ve 40 milyondan fazla ziyaretçiyle rekorlar kıran ‘Tutankhamun, Çocuk Kral’ın Hazineleri Sergisi’ hazinenin Mısır’daki Hükümdarlar Vadisi’nde keşfedilişinin 100’üncü yıldönümünde birinci sefer Türkiye’de UNIQ Expo İstanbul’da tarih, kültür ve sanatseverlerin beğenisine sunulacak. 20. Yüzyılın en kıymetli arkeolojik keşfi ve tıpkı vakitte tarihte keşfedilen en güçlü ve en ilham verici antik kral hazinelerinden biri olan Tutankhamun’un hazineleri için düzenlenen stant, 20 Ocak’ta ziyaretçilere kapılarını açacak. 3 bin 300 yıl evvel 9 yaşında tahta geçen gizemli firavun Tutankhamun, trajik hayat hikayesi, ünlü mevt maskesi ve tabutu da dahil tümü som altından eşyalarının bulunduğu stant, bugün gazetecilere gezdirildi. Standın tanıtımı için düzenlenen basın toplantısında, tarihçi ve müellif Prof. Dr. İlber Ortaylı, standın organizatörü Level A.Ş. İdare Şurası Lideri Tufan Vakit ve standın küratörlerinden Mohamed Atef Abdelshafy katılarak bilgilendirme yaptı. Stant, Mart 2023 sonuna kadar açık kalacak.
BUNLARIN HEPSİ REPLİKADIR; DÜNYA HIRSIZLAR DÜNYASIDIR
Toplantıda konuk konuşmacı olan Prof. Dr. İlber Ortaylı, Tutankhamun’un yer altında bulunan mezarının harika biçimde korunduğunu ve 1922’de İngiliz Arkeolog Howard Carter tarafından bulunduğunda, mezarı soyulmadan hazineleri günümüze ulaşan tek firavun olması bakımdan da kıymetli olduğunu lisana getirdi.
Prof. Dr. Ortaylı, “Ne olursak olalım, istesek de istemesek de, bilsek de bilmesek de hepimiz Mısırlıyız zira bu bir medeniyet sıkıntısı. Medeniyet Yunanla başlamıyor. Mezopotamya’yla başlıyor ancak galiba devamlılık ve tutarlılık açısında Nil Deltası’nın zenginliği bu türlü bir medeniyeti yaratmış. Mısır’dan bize ne falan denemez zira Mısırla ilgili eserler, topraklarımızda da var. Mısır’a, Mezopotamya’ya falan ilgi duymak demek, Osmanlı periyodunda, Osman Hamdi Bey’in Mezopotamya’da, Lübnan’da yaptığı kazılar… Bunu yeterli bilmek zorundayız. Gençlerimize öğretmek zorundayız. Akıllı gençlerimizin bu alana yönelmesini temin etmek zorundayız. Bunların hepsi replikadır. Bunu kesinlikle kimse küçümsemesin zira bu dünya hırsızlar dünyasıdır. Arkeologlar çalıyor, arkeologlara fırsat kalmadan bir kadro amatör arkeologlar çalıyor. Hırsızlar var ve Türklerin en büyük kaçakçılık sanatı bu alanda gelişiyor. Türk halkının en büyük kumar cinsi de direkt doğruya hazineciliktir. 2 bin 3 bin yılın sonraki 2 bin yıla naklini gösteren canlı şeyler burada. İlerde inşallah Avrupa müzelerinde çok bulunan bu mezar fotoğraflarını incelememiz, öteki bir stantta mümkün olur. Bunu göreceğiz. Tutankhamunun kendi mezarı.. Üstündeki maske… Seyahate ilişkin şeyler… Erken yaşta ölmüştür. Bunlar daima mevzudur ancak şurası bir gerçek ki mezarının bulunuşu ve Mısır medeniyetine aksettirişi münasebetiyle bizim en çok bildiğimiz adamdır”diye konuştu.
400’ÜN ÜZERİNDE ESER SERGİLENİYOR
Serginin küratörlerinden Mısırlı Mohamed Atef Abdelshafy ise, “Tutankhamun mezarının Howard Carter tarafından açılmasının üzerinden 100 yıl geçti. 100’üncü yıl dönümünde mezardaki buluntuları ve yapıtları bugün İstanbul’da sergilemekten büyük bir memnunluk duyuyoruz. Standın bünyesinde Tutankhamun ve eşi ortasındaki güçlü aşk kıssasını de izleyebileceksiniz. Standın içinde 400’ün üzerinde eser sergileniyor. Hepsi Mısır’dan getirildi ve itinayla burada yerleştirilmesi yapıldı. Stant kapsamında firavunun mezar odasını ve hazinelerini görme bahtı da bulacaksınız. Umuyorum ki sergiyi herkes büyük bir keyifle gezecek ve keyif alacak. Umarım herkes için keyifli bir seyahat olur”ifadelerini kullandı.
BU İŞİ YAPACAK EN DÜZGÜN İNSANLARI BULMAK ZORUNDAYDIK
Tufan Vakit da “Replika eserler olduğu için dünyanın her tarafında itinayla yapacak şahısları araştırdık. Bu işi yapacak en âlâ insanları bulmak zorundaydık. Gaye ve maksadımız mezarın keşfinden 100 yıl sonra bunu İstanbul’da gerçekleştirmekti. Bunu burada gerçekleştirdik. İstanbul kültür, sanat ve tarihin merkezi şu anda. Bizler de 3 bin yıl evvel bulan bir medeniyeti İstanbul’a taşıdık” dedi.