Çiftçi Birol Çıkmaz, zelzelede kendi meskeninin ağır hasar aldığını belirterek eşini ve dört çocuğunu inançlı alana taşıdığını söyledi.
Akrabalarından da kayıplar olduğunu belirten Çıkmaz, “Depremden sonra fiyatlar anlamadığımız biçimde düştü. Buradan İstanbul’a giden domates 40 liraya satılıyor. Lakin ortacılar bizden 5 liraya alıyor. Bu bize zulümdür” diye konuştu.
“DOMATESİ DEVLET ALSIN”
Fiyatların düşük olması nedeniyle domatesini toplamamaya karar veren Çıkmaz, “Ben domatesin bir kısmını komşulara, depremzedelere dağıttım. Kalanları ise toplamayacağım. Hepsi salkımlarda kaldı. Alttan gelen fidan yazın domatesi. Ben evvelki kökleri toplamadığım için artık onlar da büyüyemiyor. Bunun ilacı, gübresi, seranın naylonu, fidanın ipi hepsi masraf. Borcumuz da var. Yeni üretim yeni borç demek. Ben bunu istemiyorum. Yaza da domates yok” dedi. Çıkmaz, tahlil beklediklerini söyleyerek “Burada büsbütün özgür piyasa var. Kontrol yok. Devlet bizden alsa depremzedeye dağıtsa hoş olurdu” dedi.
Samandağ’da çiftçiyi bir de susuzluk vurdu. Devlet Su İşleri’nin Samandağ’da çiftçiye su ulaştıran tesisi enkaz altında kaldı. Çiftçi, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından susuz tarıma davet edilirken Samandağlılar ise duruma reaksiyon gösterdi. Çıkmaz, “Bu fidanlar insan üzeredir, susuz yapamaz. Kökleri tıpkı damar üzeredir. Bu seralarda susuz tarım eseri yetişmez. Burada biz lakin domates ya da biber ekebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.