Fenerbahçe, UEFA Avrupa Konferans Ligi 3’üncü Ön Eleme Tipi birinci maçında alanında konuk ettiği Maribor’u 3-1 mağlup etti. Karşılaşmanın akabinde Milliyet Gazetesi müelliflerinden Ercan İtimat, oynanan kritik maçı kıymetlendirdi. İtimat, Fenerbahçe’nin teknik işvereni İsmail Kartal hakkında çarpıcı kelamlar kullandı.
İşte Ercan İnanç’ın ‘Kartal ve Maribor’a rağmen!..’ başlıklı o yazısı…
Zam isteyen aşçı yemeği şap üzere tuzlu yaparmış… İsmail Kartal da ya transfer istiyordu ya da grubundan Maribor’u izleyen kimse olmamıştı.
Çok güzel savunma yapıp orta sahayı sert ve kalabalık tutan rakibe önde basmak için ekip yapmıştı Hoca. Fakat Dzeko, Tadic, King hatta İrfan Can dönen topları toplayacak oyuncular değildi ki. Misyon İsmail ile Zajc’a kalmıştı.
Rakibin sert ve kalabalık orta alanına rağmen Zajc ile İsmail’den konseyi orta saha ne ileride pas bekleyen yıldızlara bekledikleri topları yetişebiliyorlar ne de onlar baskı yaptığında dönen topları toplayabiliyorlardı.
Maribor’un disiplinli, genç ve süratli adamları maçın birinci yarım saatine damga vurmakla kalmadı, neredeyse Kadıköy’de öne geçeceklerdi birinci yarı.
Elbette Fenerbahçe ile Maribor özgül yükten mali boyuta, tribünden alandakilerin bilek yumuşaklığına kadar birbirinden çok farklıydı. Rakibin tüm ekip ederi, tarihi takımın üzerine -muhtemelen- eklenecek Cengiz Ünder, Livakovic, Ndidi yahut Fred’in her biri için gözden çıkarılan sayıların altındaydı. Kişisel performansları Jesus üzere baskı kurmadan arttıran, her şeye hakim, adanmış hoca Fenerbahçe’deydi. Sevenleri yanında, Fenerbahçe konutundaydı.
Ve elbette, önde aksayan tek adam King dışında Dzeko topla buluşturduğunda gole çevirmek için tüm hünerini ve deneyimini konuşturuyordu. Tadic milimetrik paslarla Ferdi’yi bile duruma sokabiliyordu. Zimbru performansını sürdüren İrfan Can oyunu zorluyordu. Fakat her iki kanatta da temasları kopuktu ve baskısı daima olamıyordu Fenerbahçe’nin.
İkinci yarı İsmail Kartal sol kanadın aksayanı King’i çıkardı ve Tadic’i daha verimli olduğu sola kaydırıp on numara konumuna Smansky’i yerleştirdi. Kartal’ın düzelttiği düşük performanslı futbolcu değil kendi kurgusundaki yanılgı idi aslında.
Hemen fark etti oyun. Önde baskının hakkını vermeye, adeta askeri bir nizamda işleyen Maribor savunması dalgalanmaya başladı. 58’de İngiliz hakem âlâ ki, Osayi’nin penaltısını es geçip korneri gösterdi de birinci defa forma giyen yeni ve sağlam savunmacı Becao kornerden gelen topu ağlara gönderip gruba tek maçta ısındı.
Ardından orta saha olmanın kitabını yazmış Szymanski’nin İrfan Can’a “al da at” diye yaptığı asist ve onu kırmayarak skoru 2-0 yapan İrfan…
Fenerbahçe’nin bir sonraki atılımı, skoru arttırmak için Dzeko yerine Batshuayi’yi koyup önde baskıyı arttırmak, Zajc ile Crespo’yu değiştirerek İsmail’i önde baskıya katmaya çalışmaktı.
İsmail Kartal farkı arttırıp rövanşa avantajlı gitmek niyetiyle ön tarafı hesaplarken, geride makûs gününde olan ve ne savunmaya ne hamleye katkı yapan Osayi’yi unutmuştu ki, sayesinde Maribor’un golü geldi. Fenerbahçe şoku çabuk atlatsa da bozulan Maribor savunması kendine geldi düzeldi bu golle.
İsmail Kartal’ın 80’den sonra İrfan Can’ın yerine alana sürdüğü Kent niçin King’in yerine onunla başlamadı bilinmez- son düdük çalmadan bir dakika evvel penaltı alıp, üstad Tadic gole çevirmese Fenerbahçe epey huzursuz gidebilirdi Slovenya’ya.
Bu maçın satır ortalarında yazan bildirisi merak edenlere verilecek bir tek cevap var;
Avrupa macerası olanca süratiyle süren ve Muhteşem Lig’in başlamasına sayılı günler kalan bu süreçte, Fenerbahçe transfer işlerini bir an evvel tamamlayıp deneme/yanılma devrini geride bırakmalıdır.
